| Harika, bir kereliğine işten kaytarıyorum ve Bütün eğlenceyi kaçırıyorum. | Open Subtitles | لقد غبت عن العمل لدقيقة , فافتقدت كل المرح |
| Neden Bütün eğlenceyi ahlak birimine bırakalım ki? | Open Subtitles | لماذا نائب المدير دائماَ يحصل على كل المرح ؟ |
| - Gidersem Bütün eğlenceyi ve macerayı kaçırmış olurdum ama. | Open Subtitles | فلمَ لاترحل ؟ لو فعلتُ ذلك فأظنني سأفوّت كل المرح والمغامرة |
| Ta ki patronlar orda biri var diyene kadar ve bu olduğunda Bütün eğlenceyi kaçıracaksın ufaklık. | Open Subtitles | حتى يقول القادة ذلك وحينها ستفوتك كل المتعة أيها الشاب |
| - Bütün eğlenceyi Bob'la sen yaşamayın ama, değil mi? | Open Subtitles | نعم، لقد فكرنا بأنه لماذا يجب أن تأخذي أنتِ و بوب كل المتعة |
| İyi. Bütün eğlenceyi kaçıracaksın o zaman. | Open Subtitles | حسناً,أراهن أنك تفوت كل الإثارة |
| Devam et, Prudence. Bütün eğlenceyi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | هيا برودنس سوف يفوتك المرح كله |
| Neden Bütün eğlenceyi adli tıbba bırakalım? | Open Subtitles | هيا لم تترك كل المرح للطبيب الشرعي؟ |
| Yapma. Bütün eğlenceyi adli tabibe bırakmayacaksın, herhalde. | Open Subtitles | هيا لم تترك كل المرح للطبيب الشرعي؟ |
| Bütün eğlenceyi adli tabibe bırakmayacaksın, herhalde. | Open Subtitles | هيا، لم تترك كل المرح للطبيب الشرعي؟ |
| Bütün eğlenceyi kaçıracağımı biliyordum. | Open Subtitles | عرفت ذلك إنني أفوت كل المرح |
| Uyan bakalım. Bütün eğlenceyi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | أنت متغيبة عن كل المرح |
| Umarım Bütün eğlenceyi kaçırmamışımdır. | Open Subtitles | أتمنى أني لم أضيع كل المرح |
| Bütün eğlenceyi onlara mı bıraksaydım? | Open Subtitles | أدعهم يحصلوا على كل المرح ؟ |
| Ne, Bütün eğlenceyi kaçırayım mı? | Open Subtitles | ماذا ؟ و أضيع كل المرح ؟ كلا |
| Sürpriz olayını falan anlıyorum ama Bütün eğlenceyi kaçırıyor. | Open Subtitles | أعني أنني أتفهم لذة المفاجأة وما إلى ذلك. ولكنها تفوّت على نفسها كل المتعة. |
| Bizi dışarıya çıkarmadı ve Bütün eğlenceyi kaçırdık. | Open Subtitles | لذا أبقتنا في الداخل وفاتتنا كل المتعة |
| - Lütfen, Bütün eğlenceyi o kapıyor. | Open Subtitles | ماذا دهاكِ, أيحصل هو على كل المتعة |
| Sanırım Bütün eğlenceyi kaçırdım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني فوت كل الإثارة |
| Belki Jessica'ya bunları yapan Azazel'di ama Bütün eğlenceyi ben yaşadım! | Open Subtitles | (هذا صحيح ، قد يكون (أزيزَل) من قرر قتل (جسيكا و لكن يا رجل ، أنا من حصل على المرح كله |
| Hayatım. Gelsene. Bütün eğlenceyi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | عزيزتي، تعالي إنّكِ تفوّتين كلّ المتعة |
| Benim günüm olması gerekiyor ama Bütün eğlenceyi o yaşıyor. | Open Subtitles | من المُفترض أن يكون ذلك يومي أنا, و هو الذى سوف يتمتع فيه |
| - Bütün eğlenceyi sana mı bırakayım? | Open Subtitles | وأتركك تحظى بكل المرح ؟ |