| Ben geri dönelim ve zibidi büyücünün poposunu tekmeleyim derim. | Open Subtitles | أقول نعود وركلة وهذا من شأنه ان يكون بعقب الساحر. |
| Roma için ise, bu ölü büyücünün taraftarlarını bul. | Open Subtitles | من اجل روما ابحث عن اتباع هذا الساحر الميت. |
| büyücünün deneği olmayı teklif etti. | Open Subtitles | نعم يا أبى , لقد عرضت نفسها كمساعد الساحر |
| Aradığım şey kötü büyücünün kuleye hapsettiği bir hazine. | Open Subtitles | الذي ريده هو كنز حيث قام ساحر شرير بحبسه داخل برج عالي |
| büyücünün Muhafızları beni Zümrüt Şehri'ne götürebilir. | Open Subtitles | حراس العرًاف يمكنهم أخذي إلى مدينة زُمردة |
| Sultanın önünde eğilmezseniz büyücünün önünde büzülürsünüz! | Open Subtitles | إذا لم تنحنوا أمام السلطان فسوف تنكمشون أمام الساحر |
| Bana sorarsanız geri gidip o zibidi büyücünün poposunu tekmeleyelim. | Open Subtitles | أقول نعود وركلة أن يكون بين بعقب الساحر. |
| büyücünün yardımcılarının ormanda sizin aleyhinize komplo plânları yaptıklarını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت مساعدا الساحر يتآمران عليكى فى الغابة |
| Senin gibi bir büyücünün yarasa zehri yüzünden bu duruma düşeceğini sanmazdım. | Open Subtitles | لم اعتقد ابدا ان الساحر يمكنه ان يموت سم الفئران |
| büyücünün çaldığı şey nihayet sonsuza kadar bizim oldu. | Open Subtitles | اخيراً ما سرقة الساحر منا عاد الينا للابد. |
| Bu, büyücünün bize söylediği bir yalan böylece herkesin hakkı olan şeyden mahrum yaşamaktan şikâyet etmeyecektik. | Open Subtitles | هذه كانت كذبه قالها لنا الساحر لكي نستطيع ان نعيش بدون شيء يعتبرة اي شخص اخر شيء طبيعي جداً. |
| Kutuyu almaya gittiklerinin büyücünün büyüsüyle öldürüldüler. | Open Subtitles | .قتولوا بسحر الساحر عندما حاولوا إسترجاعه |
| Mahzenimdeki fareler, o yalancı büyücünün yaptığı hırsızlığın tüm kalıntılarını yemeden, dinlenmeyeceğimden emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | كن واثق اني لن ارتاح حتي تلتهم الفئران في زنزانتي بقايا ذلك الساحر اللص الكاذب هذا الساحر. |
| Sonra da büyücünün mağarasına gidip quillionunu alırız. | Open Subtitles | وبعدها نذهب الى كهف الساحر ونحضر تلك البلورة |
| Bu brujonun annesine bir büyücünün tecavüz ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني أن أمّ بروجو إغتصبت من قبل ساحر |
| Bir Baş büyücünün bile tam olarak anlayamadığı şeyler vardır. | Open Subtitles | هناك بعض الاشياء التي حتي ساحر من الدرجة الاولي لا يستطيع فهمها بشكل كامل. |
| büyücünün kalesindeki o kız neydi peki? | Open Subtitles | ماذا عن تلك الفتاة التي في قصر العرًاف ؟ |
| büyücünün çok güçlü olmasına rağmen aramanız gereken kişi Yazar. | Open Subtitles | رغم أنّ المشعوذ ساحرٌ قويّ جدّاً لكنْ عليك البحث عن المؤلّف |
| Kendine güvenmeyebilir fakat, büyük bir büyücünün büyüsüne güvenir. | Open Subtitles | قد لا يؤمن بنفسه لكنه يؤمن بقوى العرّاف العظيم |
| Bütün savaşların sonunu önceden görebilen bir büyücünün kehanetlerinin yardımıyla... | Open Subtitles | بتنبؤات ساحره يمكن أن يتنبّأ بنتيجة كلّ معركة |
| Bana sizin gibilerin duyduğu tek büyücünün o olmadığını söyle. | Open Subtitles | أخبرْني هو لَيسَ الساحرَ الوحيدَ أنت ناس أَبَداً سَمعوا عنهم. |
| Demek istediğim, şu gülünç büyücünün yeğeni olamazsınız gerçekten. | Open Subtitles | أَعْني، أنتِ لا تيمكن أن تَكُوني إبنةِ أُخت هذا الساحرِ المضحكِ |
| büyücünün bizi kandırmasına izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | علينا الإستماع إلى مستحضر الأرواح |
| Mücevheri çalmaya çalıştı ama o bir mücevher değildi o eski bir büyücünün ruhuydu, Sigan'ın. | Open Subtitles | حاول سرقة الجوهرة ولكنها لم تكن جوهرة (كانت روح لساحر قديم، (سيجان |
| Bir büyücünün diğer büyücüden güçlerini çalmasını sağlar. | Open Subtitles | فهي تمكن أحد المبتدئين أن يسرق الطاقة من الآخر |
| Bir büyücünün gerçek amacı doğru şeyleri çarpıtmakmış. | Open Subtitles | الغاية الحقيقية للساحر هي تحريف الأشياء عن هيئتها اللّائقة. |
| büyücünün çadırına tek başına girmiş. | Open Subtitles | لانه ذهب الى خيمة رجل الطب لوحده |