| Ne büyük bir değişim. Bir mektubun bunları yapması harika bir şey. | Open Subtitles | هذا تغيير كبير ، من المذهل أن تفعل رسالة واحدة كل ذلك |
| Bu kadar kısa sürede çok büyük bir değişim. | TED | و هو مايعتبر تغيير كبير في فترة قصيرة من الوقت |
| Hayati göstergelerinde büyük bir değişim yok ama vücut faaliyetleri gittikçe zayıflıyor. | Open Subtitles | لا يوجد تغيير كبير في حيويته لكن وظائفه الجسدية في ضعف |
| Bu restoranı açmanın hayatında büyük bir değişim olduğunu da. | Open Subtitles | وان افتتاح المطعم هو تغيير كبير وضخم في حياتك |
| Göreceli olarak hızlı bir iyileşmenin ardından toplulukta büyük bir değişim görebilirsiniz. | TED | ما ترونه هو تغير كبير في طبيعة المجتمع ، يتبعه تمثال للشفاء بشكل سريع نسبيا. |
| Lucas için büyük bir değişim olacak ama yakınlarda zaten iyi bir okul da yok, o yüzden ben hazırım. | Open Subtitles | وتحضير الأرواح أعلم ان هذا سيكون تغيير كبير بالنسبة للوكاس لكن لايوجد مدرسة جيده ابعد من10أميال وأنا مستعدة للتغيير |
| Biliyorum ama bu benim için büyük bir değişim. | Open Subtitles | نعم , أنا أعلم ذلك ولكن هذا تغيير كبير بالنسبة لي |
| Ama burada her iki işleyişte ve kurbanlarda büyük bir değişim var. | Open Subtitles | لكن هذا تغيير كبير بكل من الأسلوب و اختيار الضحايا |
| - Böyle büyük bir değişim için vaktimiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت لإجراء تغيير كبير مثل هذا |
| Herhangi bir sektör içinde büyük bir değişim sonrası, çevreyi kirleten bir şeyi hissetmek ve kokusunu duymak zaman alır. | Open Subtitles | بعد تغيير كبير في أي قطاع، يستغرق وقتا طويلا ليشعر ورائحة الأوساخ الخروج من شيء الملوثه. |
| - Benim için de büyük bir değişim. | Open Subtitles | وهذا تغيير كبير لي , ايضاً 974 00: 39: 19,888 |
| Onun için de büyük bir değişim oldu bu. | Open Subtitles | إنه تغيير كبير بالنسبة له أيضا |
| büyük bir değişim geçirdin ve bu biraz da benim suçum. | Open Subtitles | مَررتَ ب تغيير كبير و هو نوعُ ما خطئي. |
| - Bu büyük bir değişim. | Open Subtitles | انه تغيير كبير. |
| Evet, senin için oldukça büyük bir değişim. | Open Subtitles | نعم هذا تغيير كبير لك |
| büyük bir değişim. | Open Subtitles | فهذه تغيير كبير |
| Bilmiyorum. Çok büyük bir değişim. | Open Subtitles | لا أعلم، إنه تغيير كبير. |
| Abuddin başkanlık yarışındaki en yeni anketler siyaset sahnesinde büyük bir değişim gösteriyor. | Open Subtitles | آخر سبر آراء في سباق رئاسيات" "عبودين) أسفر عن تغيير كبير اليوم) "في المشهد السياسي" - لن تمسكني أبدًا - |
| Bu büyük bir değişim, Jane. | Open Subtitles | هذا تغيير كبير يا (جاين). |
| Farkındayım, bu büyük bir değişim ama eminim babam da onaylardı. | Open Subtitles | ثق بي أعرف أنه تغير كبير لكنّي أعتقد أن والدنا تمنّى هذا |
| - Senin için büyük bir değişim olmalı. | Open Subtitles | يبدو انه تغير كبير بالنسبه لكِ |