| Senin için de büyük fırsat olur. Radyodan televizyona geçersin belki? | Open Subtitles | قد تكون فرصة كبيرة لكِ من الإذاعة للتلفاز مثلُا. |
| Bu benim için büyük fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصة كبيرة لي. |
| Sonra Houston'daki bu büyük fırsat çıktı.. | Open Subtitles | " ثم حصل على فرصة كبيرة في " هيوستين |
| Meyer Lansky, Rothstein gibi sofistike bir gangster için çalışmanın Luciano ve kendisinin aradığı o büyük fırsat olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | ( ماير لانسكي ) يعلم ذلك العمل مع رجل عصابة راقي كـ ( روثستين ) إنها الفرصة الكبيرة التي هو و (لوتشيانو ) |
| Meyer Lansky, Rothstein gibi sofistike bir gangster için çalışmanın Luciano ve kendisinin aradığı o büyük fırsat olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | ( ماير لانسكي ) يعلم ذلك العمل مع رجل عصابة راقي كـ ( روثستين ) إنها الفرصة الكبيرة التي هو و (لوتشيانو ) |
| Orada büyük bir fırsat yakalamıştım. büyük fırsat. | Open Subtitles | وحصلت على فرصة كبيرة هناك |
| Bu senin için büyük fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصة كبيرة بالنسبة لك |
| büyük fırsat. | Open Subtitles | جوني ، هذه فرصة كبيرة |
| Senin için büyük fırsat! Ara beni! Lon Zimmet. | Open Subtitles | فرصة كبيرة لك ' إتصل بي (لون زيميت) |