| Yaşlı ve mutsuz olmakla başına bir tabanca dayamak arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | فرق كبير بين أن تكون عجوز وحزين وبين أن تضع مسدس على رأسك |
| Kafa buldurucu madde içmekle satmak arasında çok Büyük fark var. | Open Subtitles | تعلم بأن هناك فرق كبير. بين تعاطي المخدرات والترويج, أليس كذلك؟ |
| Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم |
| Birini öldürmek istemekle gerçekten öldürmek arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | ثمّة فرق بين الرغبة في قتل امرئ وقتله فعليًا. |
| Seninle benim aramda Büyük fark var ve ben görünenden olandan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بينك وبيني وانا لا أتكلم عن الأمور الواضحة |
| Aşk ile akılsızlık arasında Büyük fark var, hayvani cinsel arzular. | Open Subtitles | هناك اختلاف كبير بين الحب والشهوة الحيوانية |
| Ve öğrencim beni anlamadıysa, bu onun kadar benim de suçumdu. Bir nesnenin resmi ve yazılışı arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | هناك فرق شاسع بين رسم ونطق اسماء الأشياء |
| Bir kadını sikmek istemekle öldürmek arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | هناك فرقٌ كبير بين الرغبة بمضاجعة امرأة، والرغبة بقتلها. |
| Ne var ki, kamuya açık bütçe ile erişilebilir bütçe arasında Büyük fark var. | TED | ولكن، كما تعلمون، هناك فرق كبير بين ميزانية عامة وميزانية يمكن الوصول إليها. |
| Çok Büyük fark var. Ale, fıçının üstünde... ..bira ise altında mayalanır. | Open Subtitles | هناك فرق كبير ، المزر مخمر من أعلى أو شئ من هذا القبيل |
| Seninle çıkmayı istiyorum. Arada Büyük fark var. | Open Subtitles | إنني متلهفٍ للخروج معك فقط، و هذا فرق كبير |
| Ölmek istemekle ölümden korkmamak arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | هناك فرق كبير بين الرغبة بالموت وعدم الخوف من الموت. |
| Marco hastam değil. O bir dinleyici. Arada Büyük fark var. | Open Subtitles | ماركو ليس مريضي,انه متصل فقط وهناك فرق كبير بين الاثنين |
| Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم |
| Dansla basketbol arasında Büyük fark var, Kazanman imkansız, Rohit! | Open Subtitles | هناك إختلاف ضخم بين الرقص وكرة السلة، روهيت . أنت لا تَستطيعُ رِبْحه لوحدك! |
| Birini öldürmek istemekle gerçekten öldürmek arasında Büyük fark var. | Open Subtitles | ثمّة فرق بين الرغبة في قتل امرئ وقتله فعليًا. |
| Güreş değil baba. Vücut geliştirme. Aralarında Büyük fark var. | Open Subtitles | لا يتصارعون يا أبّى، كمال أجسام هناك إختلاف كبير |
| Bakış açının değişmesiyle hayatının değişmesi arasında Büyük fark var Sean. | Open Subtitles | حَسناً، هناك إختلاف كبير بين تَغيير وجهةِ نظركَ... ويُغيّرُ حياتَكَ، شون. |
| Büyük fark var. Ve artık yapmıyorum. | Open Subtitles | هناك اختلاف كبير و أنا لن أقوم بفعل هذا مجدداً. |
| Hayır, bir milyonerle evli, arada Büyük fark var. | Open Subtitles | حسناً، لا هي تزوجت مليونير هناك اختلاف كبير |
| Ama bir hücreye tıkılmakla hapis yatıyor olmak arasında çok Büyük fark var. | Open Subtitles | و لكن هناك فرق شاسع بين كونك محشوراً في زنزانة ضيقة و بين كونك في السجن |
| Çalmakla öldürmek arasında çok Büyük fark var. Ben çalmadım bile. | Open Subtitles | فرقٌ كبير بين السرقة والقتل وأنا لم أقم بالسرقة حتى |