Bu ekibin büyük kısmı 10 yıldan fazladır bir arada. | Open Subtitles | الآن، غالبية هذا الفريق ظلوا سوياً لما ينوف على عقد |
Bana göre bir sebep olmadan özellikle tekrarlanan suçların büyük kısmı zedelenmiş gururun bir tecellisidir. | Open Subtitles | انا اتفق اعتقد ان غالبية الجرائم التي ,يقال ان ليس لها دافع, جرائم مكررة على وجه الخصوص هي مظهر من مظاهر جرح الكبرياء |
Açıklamanın büyük kısmı o 10 saniyelik olay. | TED | جزء كبير من الشرح هو الشيء ذو الم 10 ثواني. |
Gerçek şu ki.. adamlarınızın büyük kısmı siperlerden bile çıkmadı. | Open Subtitles | جزء كبير من رجالك لم يغادرو الخنادق |
Ben çocukken sadece pazarlarımız tatil olurdu, onun da büyük kısmı kilisede geçerdi. | Open Subtitles | في نشأتي لم تكن لدينا عطلة إلا يوم الأحد. و كنا نقضي معظم هذا الوقت في الكنيسة. |
Görünüşe göre olay yerine yazdıklarının büyük kısmı aynı şarkının ilk üç dörtlüğünden | Open Subtitles | يَبْدو ان ما كتبه في مكان الجرائم اغلبه من الـ3 ابيات الاولي من الأغنية الشعبيةِ. |
Başarı hikâyemizin en büyük kısmı; paylaşma ve işbirliği isteğimiz ve yeteneğimizden geliyor. | TED | تعبر رغبتنا وقدرة على المشاركة والتعاون جزءا كبيرا من قصة نجاحنا. |
- Saçmalık falan değil! Şirketin büyük kısmı benimle aynı fikirde. | Open Subtitles | كلا، ليس هراء غالبية الموظفين في صفي |
Süt, Amerikan nüfusunun büyük kısmı tarafından içiliyor çünkü besin ve ilaç dairesi güvenli olduğunu ilan etti, hem inekler, hem insanlar için... | Open Subtitles | وفقا لـ"مونسانتو". الحليب الذي تم شربه من جانب جزء كبير من سكان أميركا |
Alın kemiğinin büyük kısmı eksik. | Open Subtitles | جزء كبير من العظم الجبهي مفقود. |
Sahilin büyük kısmı jilet gibi keskin istiridyeler ile kaplı. | Open Subtitles | يغطي المحار الحاد جزء كبير من الشاطئ. |
büyük kısmı İngilizce. | TED | جزء كبير منها بالانجليزية. |
İnsan tercihi açısından bunun büyük kısmı haklı kılınıyor, insan tercihini optimize eden harika algoritmalarımız var ama hangi tercihleri? | TED | ويبرَّر معظم هذا من ناحية التفضيلات البشرية، حيث يكون لدينا هذه الخوارزميات التي تقوم بعمل رائع في الاستفادة من التفضيلات البشرية، لكن أي نوع من التفضيلات؟ |
Cenin geliştiği sırada, bu dokunun büyük kısmı geri çekilir,.. | Open Subtitles | ومع تطوّر الجنين يتراجع معظم هذا النسيج |
Hamburg'da bir banka hesabı vardı ve 200.000 dolar gibi bir çek aldığımda büyük kısmı Mark'a geri dönüyordu. | Open Subtitles | وهناك حساب بنكي في هامبورغ وكنت احصل على شيك بقيمة 200 الف ويعود في اغلبه الى مارك |
Fakat bu durumda, çözümü bulmamıza rağmen sorunun büyük kısmı yerinde duruyor. | TED | لكن في هذه الحالة نحن قضينا عليها ، ولكن جزءا كبيرا من المشكلة لا تزال موجودة. |
Alışsa iyi olur. Ömrünün büyük kısmı hayal kırıklığı içinde geçecek. | Open Subtitles | من الافضل ان يعتاد الامر خيبة الأمل ستكون جزءا كبيرا من حياته |