| Seneye, gelecek yaz, ev sahipliği yapmayı umduğum şey; tarihteki en büyük ve en iyi aile toplantısı. | TED | السنة القادمة ، الصيف القادم سأقوم بإقامة ما آمل أن يكون أكبر و أفضل اجتماع عائلي في التاريخ |
| Burası Rocinha, Rio de Janerio’daki en büyük ve en şehirleşmiş varoş. | TED | هذه هو هوسينيا، أكبر و أكثر الأحياء الفقيرة حضريةً في ريو دي جانيرو. |
| İngiltere tarihindeki en büyük ve en dikkat çekici cinayet davası bu. | Open Subtitles | في أكبر و أشهر قضية قتل في تأريخ بريطانيا. |
| Elimden bir şey gelmez ama şunu belirteyim aylardır üzerinde çalıştığımız en büyük ve en önemli operasyonlarımızdan biri Austin'de suya düştü. | Open Subtitles | لا يمكنني سوى أنْ ألاحظ كيف إنّ واحدة من أكبر و أهم عملياتنا الت كنّا نعدّ لها منذ أشهر |
| Müslüman dünyasının en büyük ve en eski şehirlerinden biri. | Open Subtitles | أحد أكبر و أقدم المُدن في العالم الاسلامي. |
| Doğru. Collins ailesi her zaman en büyük ve en muhteşem baloları düzenlemiştir. | Open Subtitles | و آل "كولينز" داوموا لإقامة أكبر و أجمل حفلات |
| Doğru. Collins ailesi her zaman en büyük ve en muhteşem toplara sahipti. | Open Subtitles | و آل "كولينز" داوموا لإقامة أكبر و أجمل حفلات |
| Bölgenin en büyük ve en güvenli bankasını. | Open Subtitles | أكبر و أأمن بنك من المنطقة |
| Dünyanın en büyük ve en ünlü elması. | Open Subtitles | أكبر و أشهر ماسه في العالم. |
| Şimdi, Italy on Ice tüm İtalyan kültürü ile en büyük ve en parlak İtalyan starların, buz üzerinde dans ettiği bir kutlamadır. | Open Subtitles | الأن ، (ايطاليا على الجليد) يُعتبر احتفال بكل شئ ايطالي و يتميز الرقص علي الجليد بـ أكبر و أشهر النجوم الإيطاليين |
| Var olan ve olabilecek en büyük ve en iyi lunapark! | Open Subtitles | أكبر و أفضل متنزه في الوجود |
| Bak Sherlock, bu hayatımın en büyük ve en önemli günü... | Open Subtitles | أنظر، (شارلوك)، هذا هو أكبر و أهم يوم في حياتي. |