| büyükanneyi buldum, onunla oturup konuştum. Şaşırmadım desem yalan olur çünkü | TED | و وجدت الجدة و جلست معها. و قد أدهشني أنها وافقت أن تسمح لي |
| dedi. Muhabirler, ormanda yürüyen yaşlı büyükanneyi yakaladılar. | TED | وذهب الصحفيون وراء الجدة التي ذهبت للمشي داخل الغابات. |
| Hayır, hayır benim söylediğim şey, torun büyükanneyi yeniden yarattı. | Open Subtitles | ما أقوله أن الحفيده تعيد صنع الجدة مرة أخرى |
| Kesinlikle gideceksin, Ama bu şekilde büyükanneyi kırdın. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد ستذهب، لكنّك آذيت جدة بهذا. |
| Ama yakında, çok yakında büyükanneyi aşıp annemize yardım etmenin bir yolunu bulmamız gerekecek gibiydi. | Open Subtitles | لكن قريبا ... قريبا جدا يجب أن نعثر على طريقة لنتخطى بها جدتنا للعثور على أمى ومساعدتها |
| büyükanneyi hallet, dostum. | Open Subtitles | -لا, الجَدة رائعة يا رجل |
| Zavallı kadıncağız öldükten sonra bütün kasaba büyükanneyi suçladı. | Open Subtitles | ولكن بعد أن ماتت أمه المسكينة وبخت البلدة الجدة |
| Eğer ben Büyülüler'in annesiysem, ... ve büyükanneyi de bulabilirsek o zaman belki üçlünün gücünü tekrar yaratabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنتُ أنا والدة المسحورات واستطعنا إيجاد الجدة عندها ربما سنكون قادرين على إعادة إنشاء قوة الثلاثة |
| Tamam. İkiniz çocukları çıkarın, büyükanneyi ben bulurum. | Open Subtitles | إنتظروا، أنتم الإثنان خذوا الأولاد من هنا، وأنا سأعثر علي الجدة. |
| Bu arada, kızı Photoshop'la çıkarıp yerine büyükanneyi koyalım. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه,نستخدم الفوتوشوب لحذف الفتاة من الصورة ووضعت الجدة ,اكثر بطاقة معايدة غرابة. |
| büyükanneyi götüren polis ambulans istemiş. | Open Subtitles | الشرطي الذي كان يأخذ الجدة إتصل لتوه بالإسعاف |
| Şimdi parka gitme ve büyükanneyi İsveçli, İngilizce bilmeyen dadı numarası yaparken izleme vakti. | Open Subtitles | وقت الذهاب للمتنزة و مشاهدة الجدة تتظاهر أنها جدة سويدية التى لا تتحدث الإنجليزية |
| Sen büyükanneyi bizim gibi tanımıyorsun. | Open Subtitles | وانت لا تعرف الجدة مثل ما نحن نعرفها |
| Evet, şimdi tek yapmamız gereken Ölüm Solucanı'nın parasını ödememek ve katil büyükanneyi erimeden buradan kaçırıp gitmek. | Open Subtitles | نعم الان كل ماعلينا ان نفعله هو ان لا ندفع من اجل دودة الموت ونقوم بخطف الجدة القاتلة ونخرج من هنا من دون ان نتحول الى سوائل |
| büyükanneyi ben oynayacağım galiba. | Open Subtitles | يبدو أنه علي أنا أن ألعب دور الجدة. |
| büyükanneyi son kez göreceksin. | Open Subtitles | أعني ، هذه أخر مرة سترى فيها الجدة |
| Sadece büyükanneyi heyecanlandıran aptalca eski bir isim işte. | Open Subtitles | لا ، أنه مجرد أسم غبي قديم يحفز الجدة |
| Geçen hafta maça gelmiş tatlı, özürlü bir büyükanneyi buradan çıkardık... | Open Subtitles | فى مباراة الكرة الاسبوع الماضى دفعنا جدة طيبة مشلولة |
| "Vurup kaçan sürücü büyükanneyi öldürdü." | Open Subtitles | حادثة دهس وهروب ، قتل جدة |
| Ama annemi büyükanneyi ve o tavan arasını hiç unutmadık. | Open Subtitles | كلها ما عدا ذكريات... أمنا جدتنا |
| büyükanneyi hallet, dostum. | Open Subtitles | -لا, الجَدة رائعة يا رجل |
| - büyükanneyi özlüyor olmalısın. - Büyükanne. | Open Subtitles | أراهن انك تفتقد جدتى جدتك |