| Sam, büyükbabanı al ve ona aldığımız DVD'yi izlemeye gidin. | Open Subtitles | سام خذي جدك و واذهبوا لمشاهدة الديفيدي الذي اشتريناه له |
| Ailendeki herşey için büyükbabanı suçlamaya devam edersen kendini mahvedersin. | Open Subtitles | كنت سوف تدمر نفسك إذا كان يمكنك الاحتفاظ بالتفكير جدك يقع اللوم تماما للأسرة. |
| Sen büyükbabanı hatırlamazsın, ama birbirimize çok özel bir aşkla bağlıydık. | Open Subtitles | كنتى صغيرة جدا لتتذكرى هذا لكن أنا و جدك أكننا حبا مميزا لبعض |
| büyükbabanı ya da babanı tanıma fırsatın olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنكِ لم يمكنكِ التعرف على جدكِ أو على والدكِ , بالنسبة لذلك |
| Herkes büyükbabanı bir daha göremeyeceği için çok üzgün. | Open Subtitles | الجميع حزينٌ جدًّا لأنّهم لن يروا جدّك مُجدّدًا. |
| İstediğin zaman gidebilirsin ama o zaman büyükbabanı bulmayı unutabilirsin. | Open Subtitles | لكِ حرّية الذهاب في أيّ وقتٍ، لكن عليكِ بنسيان شأن إيجاد جدّكِ. |
| Ne zaman bu kadar geçe kalsam -ki bu çok sık oluyor hep büyükbabanı düşünüyorum. | Open Subtitles | دائماً عندما أكون مستيقظاً لوقت متأخر الأمر الذي بحدث كثيراً فإنني أفكر بجدك |
| Eğer büyükbabanı öldürecek olursan, sen de yok olursun. | Open Subtitles | و كمثال, إذا تسببت في مقتل جدك فسوف تختفي من الوجود |
| Dur bakalım, büyükbabanı öldürmüşsen sen nasıl halen yaşıyorsun? Bilmiyorum. | Open Subtitles | انتظر, إذا كان جدك قد قتل, فلماذا لا تزال موجوداً ؟ |
| Pekala, onu alıp temizlemeni istiyorum. Sonra da büyükbabanı getir. Bazı değişiklikler yapacağız. | Open Subtitles | حسناً أريد أن تخرجه و تنظفه و من ثم أحضر جدك, سنذهب لنغير شيء |
| Ve büyükbabanı pek sevmiyordum. O pis ruhu şadolsun | Open Subtitles | انا لم احب جدك بالمعنى التقليدى اراح الله روحه |
| Ve büyükbabanı öldürseydim seni de çoktan öldürmüştüm | Open Subtitles | و إن كنت من قتل جدك . كنت ستكون أنت ميتا الأن |
| Bu arada, Meg, sana söylemeyi unuttum, ...büyükbabanı havaalanından alman gerek. | Open Subtitles | بالمناسبة ميق نسيت اخبارك جدك يريدك ان توصليه للمطار |
| Yihang, kızıl hapları verdikten sonra büyükbabanı ziyaret etmelisin. | Open Subtitles | يانغ بعد تَقديم الحبوبِالرداء الاحمر، يجب عليك زيارة جدك. |
| büyükbabanı da... asla. | Open Subtitles | لن ترى والديك ابدا او اختك او جدك |
| Senin ölümün sevgilimi ölüme gönderen büyükbabanı gücendirecektir. | Open Subtitles | مت بغيظك جدك هو الذي قاد رَجُلي إلى الموت! |
| Benim bahsettim şeyse sanırım büyükbabanı sandığımızdan daha çabuk aramızda göreceğiz. | Open Subtitles | -حسنٌ، لابأس بذلك ما كنت أعنيه، أنّنا سنتمكن من رؤيتك جدك في القريب العاجل |
| büyükbabanı öptüğünü hatırlıyor ve biraz uçtuğunu. | Open Subtitles | تذكر أنها قبلت جدك وطارت قليلاً |
| Pekala, büyükbabanı dinliyorsun. Senden o sorumlu. | Open Subtitles | حسناً, اسمع كلام جدك هو المسؤول عنك |
| büyükbabanı öldürebilecek güçteki tek silah bu olabilir. | Open Subtitles | لربما إنها الوسيلة الوحيدة لقتل جدكِ لأجل الصالح الافضل. |
| büyükbabanı yalnız bıraktım geri dönmeliyim. | Open Subtitles | لقد تركتُ جدّك بمفرده ويجب أن أعود إليه |
| Kendi büyükbabanı kovalamak tuhafmış. | Open Subtitles | غريبٌ أن تطاردي جدّكِ. |
| Çünkü büyükbabanı düşünüyordum ben de, beş dakika bile olmadı. | Open Subtitles | لأنني كنت أفكر بجدك لخمس دقائق مضت |