| Büyükelçilik olarak Kont Foscatini'yi tanımıyoruz. | Open Subtitles | السفارة لم تعطى الكونت فوسكاتينى اى عمل رسمى |
| Büyükelçilik daha otopsi yapılmadan cesedin teslimini talep etmiş. | Open Subtitles | وقامت السفارة بطلب الجثة قبل أن يتم تشريحها. |
| Ve Alexander'ın Büyükelçilik arabası çıkmış. | Open Subtitles | وسيارته في السفارة تم التصريح لها بالخروج. |
| Bahriye Kışlası olayı, daha sonra Kenya'daki Büyükelçilik. | Open Subtitles | كَانَ لدينا الثكناتُ البحريةُ ثمّ سفارة في كينيا |
| Khartoum'daki Büyükelçilik Clare'in kaçırılmasından haberdardı ama olayın Crawford'a hiç bir bağlantısı yoktu. | Open Subtitles | سفارة الخرطوم على علم بحادثة أختطاف كلير لكن بلا أى رابط لكرافورد |
| Büyükelçilik görevlerim neler olacak, ekselansları? | Open Subtitles | كيف ستفسر واجباتي كسفيره, سموكم؟ |
| Büyükelçilik, o buradayken böyle şeyler yapmaz. | Open Subtitles | - أعطني الجوال ! - نحن سفراء ! - السفراء لا يجلسون على الطريق . |
| Şimdi bunu gizli kimlik altında taşıyorum ama biri Büyükelçilik bildirilerini kontrol ederse mahvolduk demektir. | Open Subtitles | والآن أدير هذه بتخفي لكن لو تفقد أحد هويات السفارة |
| - Sovyet Büyükelçilik kayıtları, kutudaydı. | Open Subtitles | ولكن ماذا تحتاج؟ ..سجلات السفارة السوفياتية إنها في صندوق |
| Tek söyleyebileceğim, Büyükelçilik'teki Hava Ataşesi makamı beklenmedik şekilde boşaldı ve doldurulması gerekiyor. | Open Subtitles | لكن ما يمكنني قوله هو أن منصب الملحق الجوي في السفارة قد بات خالياً فجأة ويجب علينا ملؤه حالاً. |
| Büyükelçilik korumasından çıkar çıkmaz uzun süreliğine hapse gireceğini de biliyor. | Open Subtitles | وهو يعرف بمجرد أن يبتعد عن حماية السفارة سيدخل إلى السجن لفترة طويلة |
| Büyükelçilik, çalınan bir malı saklamak için harika bir yer. | Open Subtitles | السفارة أفضل مكان لإخفاء سلعة مسروقة. |
| Siperlerden sonra Büyükelçilik kulübü bile daha iyi görünmüştür. Onlarla dalga geçmemelisin. | Open Subtitles | بعد الخنادق، حتى نادي السفارة يجب أن يبدو تحسناً- لا يجب أن تسخر منهم- |
| Tanrı aşkına, onları Büyükelçilik'e götürme! | Open Subtitles | لأن الله أحرزنا أجل الصورة، تقديمهم إلى السفارة! |
| Tesisinizi, Büyükelçilik balo salonuna kurduk. | Open Subtitles | لقد أنشأنا مرفق خاص بك في قاعة السفارة. |
| O geceye ait Büyükelçilik kamera kayıtlarına giriyorum. | Open Subtitles | أدخل على كاميرا السفارة الأمنية |
| İlk kez bir Büyükelçilik görüyorum. | Open Subtitles | هذه هي المرة الأولى التى أرى فبها سفارة |
| Büyükelçilik Maslahatgüzarı. | Open Subtitles | نائب رئيس سفارة البعثة دي سي ام |
| Anlaşma, senin bir Büyükelçilik almandı. | Open Subtitles | الصفقة أنك تحصل .على سفارة |
| Büyükelçilik görevlerim neler olacak, ekselansları? | Open Subtitles | كيف ستفسر واجباتي كسفيره, سموكم؟ |
| - Büyükelçilik? | Open Subtitles | - سفراء ؟ |