| Çocuğu onsuz büyütme konusunda ısrar edince ne tepki verecek? | Open Subtitles | كيف سيتصرف عندما أخبره أنني أنوي تربية الطفل بدونه ؟ |
| Belki de o kızlar çocuk büyütme pratiği yapmıyorlar. | Open Subtitles | ولعل هؤلاء الفتيات لا يمارس تربية الأطفال. |
| Hevesini kaçırmak istemem dostum ama o penis büyütme hapları işe yaramıyor. | Open Subtitles | لا أقصد أن أقاطعك يارفيق ، لكن حبوب تكبير القضيب هذه لاتعمل |
| Bu da bir başka trajik olgu hakkında yeni tamamladığım çalışmam. Giderek artan bir saplantı olan göğüs büyütme operasyonları hakkında. | TED | وهذه لوحة أكملتها حديثاً عن ظاهرة مأسوية أخرى. وهي ظاهرة هاجسنا المتنامي لعمليات تكبير الصدر. |
| Benden almaya çalıştığın tek şeyi... Kızımızı büyütme şansını. | Open Subtitles | ذات ما سعيتِ لسلبه منّي، الفرصة لتربية ابنتنا. |
| Bana sermaye parasını verdiğin penis büyütme hapından. | Open Subtitles | حبة تضخيم القضيب التي أعطيتني المال لأجلها |
| Arkadaş çevremi büyütme fırsatını kaçırmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أفسد هذه الفرصة لتوسيع دائرة أصدقائي |
| Meme büyütme ameliyatı olan bir kadın kendini kabullenmemiş mi oluyor yani? | Open Subtitles | وهل المرأة التي تكبّر أثداءها لا تتقبّل نفسها؟ |
| Eğer kızımı büyütme konusunda fikrini almak istersem, sorarım. | Open Subtitles | لماذا تبقين هذه الفتاة منعزله دائماً اذا اردت رأيكِ عن كيفية تربية ابنتي سوف اسالكِ |
| O gemide bir çocuk büyütme düşüncesine dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى أن اتحمل فكرة تربية طفل على هذه السفينة |
| Gerçek kızınızı büyütme fırsatını kaçırdığınız için manevi tazminat almaya hakkınız var. | Open Subtitles | وأنت لك الحق في استرداد المال للضائقة العاطفية من حرمانك من فرصة تربية ابنتك الحقيقية |
| Beraber Los Angeles'a taşınıp, çocukları büyütme fikrim yanlış yorumlanmış olabilir. | Open Subtitles | لأنّي أعتقد أنّ وعدي لها بالإنتقال الى لوس أنجلوس و تربية طفلنا سيساء تفسيره |
| İlkini büyütme şansımın olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أشعر بالضبط أنني حصلت على فرصة تربية الأول |
| Geçen sene 384,000 Amerikalı bayan gönüllü olarak göğüs büyütme operasyonuna gitti. | TED | 384,000 إمرأة، إمرأة أمريكية، العام الماضي خضعوا لعملية تكبير صدر اختيارية. |
| Acil bir göğüs büyütme ameliyatı mı çıkmış? | Open Subtitles | نعم، أعلم ذلك, حالة طوارئ لعملية تكبير الصدر، لا شك بذلك |
| Bir splenektomiyi göğüs büyütme ameliyatı için mi iptal ettirdin? | Open Subtitles | قاطعتَ عملية استئصال طحال من أجل عملية تكبير للصدر؟ |
| Teşhis konulması için gelen bir hastaya göğüs büyütme ameliyatı ayarladım, ki bu çok saçma. | Open Subtitles | لقد سجّلت مريضة تشخيصية لعملية تكبير صدر |
| Göğüs büyütme ameliyatıydı. | Open Subtitles | ليقوم بتسجيل عملية لقد كانت عملية تكبير الثدى |
| Şu anki çevrede bir grup kızın, çocuklarını beraber büyütme modeli. | Open Subtitles | بالأخذ في الاعتبار البيئة المحيطة لمجموعة من الفتيات, يتوحدون سوياً لتربية نسلهن... |
| Gerçek kızınız büyütme fırsatını kaçırdığınız için tazminat davası açma hakkınız var. | Open Subtitles | لك حق التعافى لتفويتك الفرصة - لتربية ابنتك انت. |
| Carmen büyütme olayı lütfen. | Open Subtitles | أرجوك " كارمن " لا أريد تضخيم الاشياء |
| Senfoni'yi büyütme konusunda onu sıkıştırıp duruyordu. | Open Subtitles | وظلت تدفعه لتوسيع الشركة |
| Çok büyütme yani. | Open Subtitles | هذه وظيفته، لا تكبّر من شأنها. |
| Lütfen bu kadar büyütme, çünkü büyütülecek bir şey değil, tamam mı? | Open Subtitles | حتى لا تجعل صفقة كبيرة للخروج منه. لأنه ليس صفقة كبيرة على الإطلاق. حسنا؟ |
| - Herhâlde o yüzden çağrıldım. - Konumunu gözünde büyütme. | Open Subtitles | ـ وهذا سبب وجودي هنا كما أظن ـ لا تبالغ في تقدير مكانتك |