| Aracı, öldürdüklerinde, cesedin üstüne ölü bir kanarya bırakıyorlar. -Sembolik bir şey. | Open Subtitles | اذا ما اغتالو ضحية، يتركون طائر الكنارى على الجسد، انة شىء رمزى. |
| Aracı, öldürdüklerinde, cesedin üstüne ölü bir kanarya bırakıyorlar. -Sembolik bir şey. | Open Subtitles | اذا ما اغتالو ضحية، يتركون طائر الكنارى على الجسد، انة شىء رمزى. |
| Maymunlar çok zeki ve hassaslar, ayrıca yedikleri muzda derilerini bırakıyorlar. | Open Subtitles | القرود ماهرون للغاية، وأيضاً حساسون لهذا يتركون قشرة الموز الذي يأكلونه |
| Ama bu kadar önemli bir şeyi yapsın diye bir orospunun eline bırakıyorlar. | Open Subtitles | لكن شيئاً بهذه الأهمية يجب أن يتم يتركوا عاهرة لعينة كي تقوم به |
| Ofiste gizlice onlara veriyorum.Onlar da paspasın altına bırakıyorlar.Bir daha asla olmaz.Söz veriyorum. | Open Subtitles | أعطيه إياهم في المكتب وهم يتركونه تحت الحصيرة، لن يتكرر الأمر، أعدك |
| Beni bırakıyorlar. Antonina Dziwisz. | Open Subtitles | إنهم سيطلقون سراحي أنتونينا جيڤيش |
| Genelde 7 ya da 8 yaşlarında okulu bırakıyorlar. | TED | عادة يتركون المدرسة عندما كانوا في الصف 7 أو 8. |
| Okullarını veya bazen hayatlarını bırakıyorlar. | TED | فهم يتركون المدارس، أو ينسحبون من الحياة ككل. |
| Çünkü görünmez olsa bile, insanlar havada çok canlı bir iz bırakıyorlar. | TED | لأنه على الرغم من كونه غير مرئي، إلّا أنّ البشر يتركون أثرًا نابضًا للغاية في الهواء. |
| Bence potansiyel eş için koku mesajları bırakıyorlar. | TED | ولكني أعتقد أنهم يتركون رسائل خفية لزملائهم المحتملين |
| İnanılmaz, tüm Roma'lılar kumda ayak izi bırakıyorlar... | Open Subtitles | المدهش حقا ان كلّ أولئك الرومان يتركون أثر اقدامهم الكثيرة في الرمل |
| Biz, öte yandan, bizi öldüremezler, bu yüzden, ne yaptıkları hakkında, arkalarında saklı anılar bırakıyorlar. | Open Subtitles | ونحن من جهة أخرى لا يستطيعون قتلنا وهم يتركون فقط الذكريات المخفية عما يفعلون |
| Neden bazılarımızı alıp diğerlerini bırakıyorlar sence? | Open Subtitles | لماذا في رأيك يأخذون بعضنا و يتركون البعض الآخر؟ |
| Neden bazılarımızı alıp diğerlerini bırakıyorlar sence? | Open Subtitles | لماذا في رأيك يأخذون بعضنا و يتركون البعض الآخر؟ |
| Bekçiler yemek için mutfak kulübesine çağrıldığında tüfeklerini daima geride bırakıyorlar. | Open Subtitles | ان الحراس عندما يذهبون الى المطبخ لوقت الطعام دائما يتركون بنادقهم خلفهم, دائما |
| Düşüncesizler, bunları ortada bırakıyorlar. Viko, ne yapıyorsun, yapma! | Open Subtitles | لا يجب على الناس أن يتركوا هذة هنا ماذا تفعل ؟ |
| Çok sert olduğunu fark edince bırakıyorlar. | Open Subtitles | فهو اشد صلابة وربما يتركونه حالما يشعرون به |
| Beni bırakıyorlar. | Open Subtitles | إنهم سيطلقون سراحي. |
| Artık cesetleri yakmıyorlar bile. Sokağın ortasında öylece bırakıyorlar. | Open Subtitles | لم يعد هناك حرق للجثث بعد الآن أنّهم يتركونهم في الشارع فحسب |
| Masraflı olmadığımdan beni rahat bırakıyorlar. | Open Subtitles | نعم، و لكنهم يتركوني لشأني لأني غير مكلف |
| Geldikleri yerde de bir sürü ceset bırakıyorlar. | Open Subtitles | يعودان من جديد تاركين وراءهما سيلاً من الجثث |
| Her yerde Jaffalar eski adetleri bırakıyorlar, Goa'uld'ların sahte tanrılar olduklarını görüyorlar. | Open Subtitles | الـ * جافا * فى كل مكان تخلوا عن الطرق القديمه أتوا ليروا الـ * جواؤلد * الإلهه الزائفه على حقيقتها |
| Teksas'ta, bir ineğin sütü kesilirse, onu beslemeyi bırakıyorlar sadece onu dışarı çıkarıp iki gözünün arasından vuruyorlar. | Open Subtitles | في تكساس , عندما تنضب البقرة فإنهم يتوقفون عن إطعامها بل يأخذونها للخارج و يطلقون عليها النار بين عينيها |
| Ayrıca kurbanlarını zehirlediklerinde geriye mavi el izi bırakıyorlar. | Open Subtitles | وعندما يسممون ضحاياهم، فإنهم يخلّفون آثار أيدي زرقاء |
| Tamam, kimse sevmiyor ama bizi rahat bırakıyorlar. | Open Subtitles | اوكي لا احد يعجبه الوضع لكنهم يتركوننا وشأننا |
| Gümbürdüyor ve fotoğrafçıları bile hayranlık dolu bir saygı içinde bırakıyorlar. | TED | يقعقعون البطن ويتركون المصورين في ذهول لرؤية المشهد |
| Havaalanında birinci sınıf bilet bırakıyorlar benim için. | Open Subtitles | لقد تركوا لي تذكرة بالدرجة الأولى بالمطار |