| Arkamızda iz bırakabiliriz ve ikimiz de bunun tehlikesini biliyoruz. | Open Subtitles | ممكن ان نترك خيط يدل علينا وكلنا نعلم خطورة ذلك |
| Bütün bu saçmalıkları arkamızda bırakabiliriz ve bu yakınlık için memnun olabiliriz. | Open Subtitles | دعونا . نترك كل هذا الهراء وراء ظهورنا . هل نتستطيع ؟ |
| Bu retrovirüs yardımıyla o yarısını söküp sadece insan kısmını bırakabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا بواسطة هذا الفيروس الرجعي... أن ننزع تلك الأجزاء ونترك فيها الأجزاء البشرية فقط |
| Senin ateşini almayı ve diğer o saçma şeyleri yapmayı bırakabiliriz. | Open Subtitles | ويمكننا ان نتوقف عن اخذ درجة حراراتك والقيام بكل تلك التفاهات |
| Pekâlâ. Sanırım sizi oraya bırakabiliriz. Şehir bir saatlik uzaklıkta. | Open Subtitles | حسنٌ، أفترض بوسعنا توصيلكم لكنها على بعد ساعة من البلدة |
| burada değiller, yani, seni evine kadar bırakabiliriz. | Open Subtitles | إنهم ليسوا هنا ، لذا أظن أننا سوف نوصلك للمنزل. |
| Sporcuların partnerlerine kum torbası gibi davrandığı profesyonel sporları desteklemeyi bırakabiliriz. | TED | يمكننا التوقف عن دعم الرياضة المهنية حيث يعامل الرياضيين شركائهم باللعب كما لو كانوا أكياس مخصصة للكم. |
| Umarım seni acele ettirmiyorumdur tatlım. İstersen işi doğasına bırakabiliriz. | Open Subtitles | أَتمنّى أنني لا أُسرعُك ، نحن دائماً يمكننا ان نترك الطبيعة أن تأخذ مجراها |
| Artık bir ceset de bırakabiliriz. Altına sıçacak. | Open Subtitles | الان يمكننا أيضاً ان نترك جثة ستصاب بالجنون |
| Estetik yargılamaları yazanlara ve konuşanlara bırakabiliriz. | TED | نترك الحكم على الجماليات للكتاب و المتحدثين . |
| Sanırım bu işi ona bırakabiliriz. | Open Subtitles | وأعتقد أننا يمكن أن نترك الأمر له |
| Veya, T-ball'u da bırakabiliriz. | Open Subtitles | أو يمكننا أن نترك بيسبول الصغار |
| Beraberce yaptığımız bunca şeyden sonra Amagi'yi nasıl burada bırakabiliriz ki? | Open Subtitles | بعد كل شىء نحن نفكر كيف نترك اماجى هنا؟ |
| Bu retrovirüs yardımıyla, o parçasını silip atarak geride sadece insan kısmını bırakabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا بواسطة هذا الفيروس الرجعى... ... أن ننزع تلك الأجزاء... ... ونترك فيها الأجزاء البشرية فقط. |
| Senin yerine mekanı kitleyip anahtarları arka tarafa bırakabiliriz. | Open Subtitles | مهلاً، يمكننا أن نغلق ونترك المفاتيح. |
| Nelere sebep olacağından emin olmadan önce çocuklarımızın kulak enfeksiyonu için yazılmış bir reçete için ısrar etmeyi bırakabiliriz. | TED | يمكن أن نتوقف عن الإصرار على وصفة طبية لعدوى أذن لأطفالنا قبل أن نتأكد من سبب العدوى. |
| Tabii ki, bu demektir ki onun iblislerinin peşinden gitmeyi de bırakabiliriz, ki benim için sorun yok. | Open Subtitles | بالطبع ، هذا يعني أن نتوقف عن السعي وراء مشعوذيه أيضاً |
| Bir sonraki kasabaya kadar sizi bırakabiliriz sanırım. | Open Subtitles | أظن أنه بإمكاننا توصيلكم إلى البلدة التالية |
| Sizi bırakabiliriz. | Open Subtitles | استطيع توصيلكم. |
| Seni eve bırakabiliriz. | Open Subtitles | هل من الممكن أن نوصلك ألى منزلك |
| Birbirimizi suçlamayı bırakabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا التوقف عن الإشارة بأصابع الإتهام لبعضنا البعض |
| Harika. Yakın zamandaki gerginliği ardımızda bırakabiliriz. | Open Subtitles | رائع، يُمكننا وضع أيّ توتّر كان بيننا مُؤخراً وراء ظهرنا. |
| En yakın tren istasyonuna bırakabiliriz, istersen tabii. | Open Subtitles | يمكننا توصيلك الي اقرب محطة قطار ، اذا كنت تريد |
| Hepsini geride bırakabiliriz. | Open Subtitles | نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتْركَ كُلّ هذا ورائنا. |
| - Onu bırakamayız. - bırakabiliriz. | Open Subtitles | ــ لا يمكننا أن نتركها و حسب ــ نعم ، بإمكاننا ذلك |
| - Onu bırakamayız. - bırakabiliriz. | Open Subtitles | ــ لا يمكننا أن نتركُها فحسب ــ نعم ، بإمكاننا ذلك |