"bırakmayız" - Translation from Turkish to Arabic

• نترك
• نتركك
• نتخلى
• نتركه
• نتركُ
• لا نتوقف عن

Ama Hindistanda biz arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayız.
ولكن فى الهند لا نترك أصدقائنا بمفردهم أبدا

Adamlarımızı arkada bırakmayız Albay. Bir ihtimali varsa eğer.
لن نترك أفرادنا هناك عقيد ليس إذا كانت هناك أي فرصة

Biz tanık bırakmayız. Eğer oyuncu seni gördüyse...
نحن لا نترك خلفنا شهود.اذا اكتشف هذا الرجل هويتك..

Bak, bazı yarım kalmış işlerimiz olduğunun farkındayım ama bu olaydan sonra, seni hayatta bırakmayız.
أعلم أن لدينا بعض الأمور العالقة لكن بعد هذا، يُحال أن نتركك تذهب

O bir Gölge Avcısı ve bizden olanı yüzüstü bırakmayız.
‏‏إنه "شادو هانتير"، ‏ونحن لا نتخلى عن رجالنا. ‏

Binaya adımız verilmez, geriye süslü miraslar bırakmayız sadece bize yakın olanların bizi hayatta tutması için söylediği şeyler vardır.
لا مبانٍ تلقب باسمنا ولا ميراث نتركه فقط مجرد قصص يقصها علينا المقربون منا لتبقينا أحياء

İşimizi yarım bırakmayız, biliyorsun.
تعرف، نحن لا نتركُ أموراً عالقة

Biz titizizdir. Etrafta öylece yatan cesetler bırakmayız.
نحن حذرون ، نحن لا نترك الضحايا تجلب الأنظار إلينا

Kimseyi arkada bırakmayız ama bunu yapmanın bir yolu, yordamı vardır. Bana güvenin. Benim işim bu.
لن نترك أحد، ولكن هناك سبيل للقيام بهذا ثق بيّ، هذا ما أتقنه

Biz bütün detayları masaya yatırıp hiçbir şeyi şansa bırakmayız.
نحن نستطيع ان تكلم بكل هذا و الا نترك شئ للحظ

Karnımız guruldamaya başladı diye görev yerimizi bırakmayız.
نحن لا نترك مواقعنا فقط لإن معدتنا بدأت تقرقر

Gus'la pisliklerimizi temizlerken arkamızda asla bir şey bırakmayız.
غاس وانا لن نترك اي شيئاَ خلفنا نحن نننظف عبثنا

- Biz asla arkamızda birini bırakmayız! - Arabaya bin!
نحن لا نترك رجلاً خلفنا - إدخل إلى السيارة -

Parça toplarken kesinlikle arkamızda ceset bırakmayız.
و نحن بالتأكيد لا نترك جثثًا خلفنا و عندما نصطاد

Onlardan hiç bir şey gizlemeyiz ve beynine kel bir pislik tabanca dayamışsa, onu o halde hiçbir zaman yalnız bırakmayız!
ولا نشك فى شريكنا ...ولا نترك شريكنا أبداً وسط بعض الحثالة الذين يمسكون أعضائهم في أيديهم

Beyni yıkanmış olsun veya olmasın, Teal'c'i bırakmayız.
-حدث له غسيل مخ ام لا لا نستطيع ان نترك تيلك.

Burada çevrilmemiş hiç taş bırakmayız, Trevor.
لم نترك حجرا الا وقلبناه يا تريفور

Tüm eğlenceyi sana bırakmayız. Bize ihtiyacın olacak.
نحن لن نتركك تحصل علي كل المرح فسوف تحتاجنا

Seni bırakmayız, biz bir ekibiz. Her tehlikeye birlikte girdik. Artık geri dönemeyiz.
اسمع اننا فريق واننا لن نتركك الان يا صاح

Adamlarımızı arkada bırakmayız değil mi?
لن نتخلى عن رجالنا

Gav, Paula Hall, Çocuk Esirgeme Kurumu. Arkamızda çocuk bırakmayız.
(قاف)، (بولا هال) جهاز رعاية الطفل "لا نتركُ أي طفل وراءنا"

Herkesin bize öğreteceği birşeyler vardır, ve biz öğrenmeyi hiç bırakmayız.
كل شخص لديه شيء ليعلمنا اياهـ ونحن لا نتوقف عن التعلم