| Ve şimdiye kadar, bağışçılar arasında çatışma sonrası temel hizmetlerin nasıl kurulacağı konusunda şizofrenik bir yaklaşım oluştu. | TED | ولحد تاريخنا هذا ، هناك نوع من الإنفصام في مجتمع المتبرعين ، حول كيفية بناء الخدمات الأساسية في قطاعات مابعد الحرب |
| -Çok iyi para toplar. Çok büyük bir bağışçılar listesi vardır. | Open Subtitles | إنه عظيم في جمع الأموال لائحة المتبرعين الخاصة به ضخمة |
| - Ama büyük bağışçılar burada... | Open Subtitles | لكن ثق بي ، لا توجد تبرعات بدون المرح |
| Kirk'ü buraya getirirsen Reddington onu halleder ve sen de kirli paranı gizli bağışçılar tarafından aklanmış olarak geri alırsın. | Open Subtitles | إذا تمكنت من إحضار (كيرك) إلى هُنا ، فسيحظى (ريدينجتون) به بمُجرد أن يستحوذ عليه ، ستعود إليك أموالك التي تم غسلها بواسطة تبرعات مجهولة |
| Büyük bağışçılar ona çek yazar. | Open Subtitles | متبرعين كبار يكتبون لها الشيكات |
| Üzgünüm, ama o hesap bağışçılar tarafından yeni robotik ameliyatlar için özellikle açıldı. | Open Subtitles | إنّي آسفة، لكنّ الحساب مُوِّلَ بواسطة متبرّعين لتطوير أجهزة الجراحة الآليّة خصّيصًا. |
| Savunma durumu: yaraklara geliş. Efendim, bağışçılar hakkında kartlar hazırladım. | Open Subtitles | نحن ملعونون يا , سيدتي، جلبت لك بطاقات التعليم للمتبرعين. |
| bağışçılar kargaşa sonrası yardım sağlar. | TED | المتبرعون الذي يوفرون مساعدات مابعد الحرب |
| Konuşmam gereken bağışçılar vardı. | Open Subtitles | فقد إضطررتُ للتحدّث مع إثنان من المانحين. |
| Büyük Cumhuriyetçi bağışçılar arasında bir anormallik göremedim, bizimkileri kontrol ettim bu yüzden. | Open Subtitles | لم أتمكن من إيجاد أي تناقضات لدى أي من المتبرعين الجمهوريين الكبار، لذا فحصت متبرعينا. |
| Şu ana kadar genellikle, bağışçılar ilk bir iki yıl ilgili oldular, sonra sıkıldılar. Başka bir olaya yoğunlaştılar. | TED | كما حصل في السابق المتبرعين كانو مهتمين في السنين الأولى ثم أصابهم الملل . |
| bağışçılar topluluğu olarak sahipleneceğimiz iyi projeler yıllar aldı; birçok çalışma yapmanız gerekiyordu ve çoğunlukla bunlar başarıya ulaşmıyordu. | TED | المشاريع الجيدة, التي نحن كمجتمع المتبرعين نود ضمها تحت جناحنا تأخذ سنين عديدة و دراسات كثيرة وفي أوقات كثيرة لم تكن تنجح. |
| Kan bağışındaki tüm bağışçılar Langford Enstitüsü'nde psikiyatri değerlendirilmesine alınmışlar. | Open Subtitles | كلّ المتبرعين في الحملة تعرّضوا لقييم نفسي من مؤسسة (انجفورد) |
| Kirk'ü buraya getirirsen Reddington onu halleder ve sen de kirli paranı gizli bağışçılar tarafından aklanmış olarak geri alırsın. | Open Subtitles | إذا تمكنت من إحضار (كيرك) إلى هُنا ، فسيحظى (ريدينجتون) به بمُجرد أن يستحوذ عليه ، ستعود إليك أموالك التي تم غسلها بواسطة تبرعات مجهولة |
| Fakir Dallas bölgesini Kaliforniya'daki bir kampanyaya bağış yapacak kadar önemseyen Teksaslı büyük bağışçılar hakkında ne biliyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعرفين عن متبرعين (تكساس) الذين يهتمون بنحو كافي تجاه دائرة (دالاس) الفقيرة -ليتبرعوا بالمال لحملة بـ(كاليفورنيا)؟ |
| Yani, sizin gibi bağışçılar olmasa, hastanemiz ayakta kalamazdı. | Open Subtitles | لو لم يكن هناك متبرّعين مثلك فإن هذه المستشفى لم تكن لتصمد |
| Milli bağışçılar Kurulu diye bir şey var. | Open Subtitles | حسناً , هناك لائحة وطنية للمتبرعين |
| Eğer kendi koleksiyonumuzu koruyamadığımız haberi yayılırsa bağışçılar bağış yapmayı bırakır ve sigortacımızın da söyleyeceği çok şey olur. | Open Subtitles | أعني، إن خرج الأمر بأننا لم نستطع حفظ مجموعتنا المتبرعون الخاصون سيتوقفون عن التبرع |
| O bağışçılar tedaviyi bulmak için en büyük umudumuzdu. | Open Subtitles | هؤلاء المانحين ربما هم المفتاح لايجاد العلاج |