| Peder, çiftliğinize otuz domuz bağışlamıştım, biliyorsunuz. | Open Subtitles | أيها الأب، أنت تعلم بأنني تبرعت بـ30 خنزيراً لمزرعتك |
| Bunları giyerken iki kere fotoğrafımı çektikleri için, ...hayır kurumuna bağışlamıştım. | Open Subtitles | لقد تبرعت بها الى جمعية خيرية لأنني صُورّتُ بها مرتين |
| Finn'in bazı eski kıyafetlerini o kadının kanser kampanyasına bağışlamıştım. | Open Subtitles | تبرعت ببعض ملابس فين القديمه لحملة سرطان تلك المرأه |
| Maharetli bir rakip olabilecek potansiyele sahipsin. Bu yüzden canını bağışlamıştım. | Open Subtitles | لديكَ موهبة لتغدو خصمًا مهاريًّا، ولذلك صفحتُ عن حياتكَ قبلًا. |
| Maharetli bir rakip olabilecek potansiyele sahipsin. Bu yüzden canını bağışlamıştım. | Open Subtitles | لديكَ موهبة لتغدو خصمًا مهاريًّا، ولذلك صفحتُ عن حياتكَ قبلًا. |
| Üniversitedeyken sperm bağışlamıştım. 20 yaşında bir kızım var. | Open Subtitles | تبرّعتُ بمنيّي في الكليّة لي ابنة عمرها عشرون عامًا |
| Geçen hafta bağışlamıştım. | Open Subtitles | تبرعت به الاسبوع الماضي |
| Marianna'daki işlerin lehinde oy kullanmanız için size 30 bin dolar bağışlamıştım, unuttunuz mu? | Open Subtitles | لقد تبرعت بـ30 ألف دولار للتأثير على أصواتك لإبقاء جزر(ماريانا) مفتوحة للعمل،هل تتذكر؟ |
| Yeni bağışlamıştım, tam olarak yeni bağışlamıştım. | Open Subtitles | -لقد تبرعت به للتو |
| Tıpkı bunun gibi bir şapkayı yardım için bağışlamıştım. | Open Subtitles | أو تعلم، الأمر مسلٍّ، لأنّي للتوِّ تبرّعتُ بواحدة مثلها لمتجر (غوودويلي). |