| Hepimiz bağımsızca fakat ayrıca tamamen anın içinde hem doğa hemde birbirimizle yaratıcılık oluşturuyorduk. | TED | كنا جميعاً نلتقط الصورَ بشكل مستقل لكن كنا أيضاً نعيش اللحظة، مع الطبيعة ومع بعضنا. |
| Gözleri kafasında bağımsızca hareket eden tuhaf bir balık türü gibiyiz. | Open Subtitles | نحن مثل سمك غريب... حيث تعمل العينان... بشكل مستقل عن الرأس |
| Bilinci var, bağımsızca düşünebiliyor, kendi ölümünden korkuyor. | Open Subtitles | انه مدرك بنفسه,ويفكر بشكل مستقل انه يخاف من موته |
| Eğer bilinci sağlam kaldıysa sistem içerisinde bağımsızca hareket eden bir varlık olabilir. | Open Subtitles | إذا بقي وعيه سليم يعمل كنظام مستقل في نظام التشغيل |
| Şimdi lütfen ben ziyaretçilerime bakarken bağımsızca çalışmaya devam edin. | Open Subtitles | الآن، رجاء ًواصلوا العمل بشكل مستقل لبقيتّ الحصة بينما أذهب إلى زوارنا |
| Langner: ve hedefteyken, bağımsızca yok eder. | Open Subtitles | وبمجرد الوصول للهدف يقوم بالتنفيذ بشكل مستقل |
| O zaman sanırım her şehir bu sorunla bağımsızca ilgilenecektir. | Open Subtitles | -و لذلك اقترح انه يجب ان تعامل كل مدينة هذه المشكلة بشكل مستقل |
| bağımsızca fiyat biçer, maden satın alır, bakır çıkarıp eritme yaparlar. | Open Subtitles | تزايد بشكل مستقل ، تشتري الخام تستخرجالنحاس... تبنيبعضالأعمالالمزدوجة... |