| "Deprem" diye bağır ve panik yarat. | Open Subtitles | اصرخ بأعلى صوتك , هناك زلزال , وانشر نوبة من الرعب |
| Beni affet, bağır, çağır. Bir tepki ver be adam! | Open Subtitles | سامحني، اصرخ بي اعطني فقط شيئاً أعمل به، حسناً؟ |
| Aferin. Yediğin şeylere eli değen insanlara bağır bakalım. | Open Subtitles | ذلك ذكاء منك,أصرخ على الناس الذين يعدون طعامك |
| Birinin geldiğini görürsen, önceki gibi bağır. | Open Subtitles | إذا رأيت أي شخص قادم اصرخي كما فعلت من قبل. |
| Pekâlâ, kabul. Sıçtım. Devam et hadi, bağır bana. | Open Subtitles | حسنا , أنا أعترف أنني مهمل , هيا أصرخي علي .. |
| Eğer garsona bağıramıyorsan bana bağır. | Open Subtitles | إذا كنت ستصرخ على النادل إصرخ علي |
| Beni duyabiliyorsan üç kere bir yere vur ya da bağır. | Open Subtitles | إن كان بوسعك سماعي، فلتطرق 3 مرّات أو اصرخ |
| Yakalandığnda küçük kız edanla bağır. | Open Subtitles | عندما يجدك, تصرف كأنك فتاه صغيرة اصرخ كالأحمق, لذلك لن يعتقد بأنك تشكل تهديد |
| - Ben önemliymişim gibi! bağır bana! - Sana bağırmak istemiyorum Margaret. | Open Subtitles | تصرف كأني هامة بحياتك , اصرخ بي لا اريد ان اصرخ , مارجريت |
| İstediğin kadar bağır çocuk. Kaçmayacaklar. Doğalarını değiştiremezsin. | Open Subtitles | اصرخ بقدر ما تستطيع, يا فتى فلن يهربوا, لا يمكنك تغيير الطبيعة |
| "Ben ona bir yılın 364 günü bedavaya sahibim!" falan diye bağır. | Open Subtitles | أصرخ و قل, "إنها معي 364 يوماً مجاناً سنوياً" أو شيء ما |
| "köpek balığı" diye bağır ve kulaç atarak sahile geri dön. | Open Subtitles | أجذف للخارج، أصرخ و أقول قرش وأجذف للداخل. |
| Seni kırdım, ihanet ettim, beni azarla, bana bağır ya da başka bir şey. | Open Subtitles | لقد جرحتك لقد خنتك إذن أصرخ علي أو عاتبني أرجوك |
| Hadi şimdi bağır, çağır, etrafı toz dumana çevir. | Open Subtitles | لذا هيا ابدأي اصرخي و صيحي دعي الفراء يطير |
| İstediğin kadar bağır. Kimse sana yardım edemez. | Open Subtitles | اصرخي كما تريدين، لا أحد يستطيع مساعدتكِ |
| Benim için bağır. "Bir insanı deliliğe en çok iten şey... | Open Subtitles | أصرخي من أجلي. "لا شَيءَ يُمكِنُهُ دَفعَ شَخصٍ أَقرَبَ إلى جُنُونِه" |
| Bir şey söyle be! bağır falan! | Open Subtitles | قل شيئاً يا رجل إصرخ في وجهي، هيا |
| Biraz daha bağır, şuradakiler duymadı. | Open Subtitles | بصوت أعلى قليلا أعتقد أن أحدهم قد فاته ذلك |
| Git hastaya iyileşene kadar bağır. | Open Subtitles | اذهب واصرخ على المريض حتى يتحسن |
| Anana bağır! Bitir şu işi, lanet olası! | Open Subtitles | صرخة للأم أنهِي هناك،اللْعنُه |
| Önden geldiklerini görürsen bağır. | Open Subtitles | إصرخي اذا رأيتيهم خارجين من الامام. |
| Anne, önce bize yemek ver, sonra bütün gece bağır dur. | Open Subtitles | أولا اعطنى طعام يا أمى بعد ذلك اصرخى طوال الليل |
| Hemen kapıda olacağız, dostum eğer tuhaf davranırsa, bağır yeter. | Open Subtitles | سنكون في الخارج, يا صاح, إن قام بأي تصرف مريب, فأصرخ |
| Babanın öğrenip öğrenmemesini umurumda değil. Ara, mesaj at, çığlık at, bağır, her ne olursa. | Open Subtitles | لا أهتم لو عرف أباكي ، إتصلي راسليني ، أصرخى ، صيحي ، آياً يكن |
| Artık " Alıcı" diye bağırma. Nasıl bağır biliyor musun? "Kereste". | Open Subtitles | أنا لا أريدك أن تصيح بريكو بعد الآن هل تعرف بماذا تصيح؟ |
| Kafanı demirlere vur ve bağır. Seni hemen asarlar. | Open Subtitles | هيا اذهب، وأخبط رأسك بالقضبان وقم بالصراخ سوف يقومون بأعدامك الأن. |