| Bağlantılarımdan biri onunla ilgilenip bana okçunun aslında ahlaksız bir playboy senin eski erkek arkadaşın olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعطاني أحد معارفي دليلاً على أن رامي السهام زير نساء فاسد إنه خليلك السابق على ما أظن |
| Evet. Bağlantılarımdan biri bir adres buldu. Ama beş yıl öncesinin. | Open Subtitles | أجل، أحد معارفي وجد عنواناً لكنّه منذ خمس سنوات |
| Cartier Bağlantılarımdan birini arayıp ona bir saat almayı deneyebilirim. | Open Subtitles | بوسعي الاتصال بأحد معارفي في (كارتر) وأرى إن استطعت الحصول له على ساعة أو ما شابه |
| Yurt İçi Güvenlik Bölümü'ndeki Bağlantılarımdan bir iki şey öğrendim. | Open Subtitles | حصلت على قليل من الأخبار من إتصالاتي في دائرة الأمن المحلي |
| Bağlantılarımdan yeni haber aldım. - Senin lanet olası bağlantıların... | Open Subtitles | سمعت للتو من اتصالاتي اتصالاتك اللعينة |
| Bağlantılarımdan biri Cherry'yi öldüğü gece ahşap panelli... | Open Subtitles | إحدى معارفي تقول بأنّها رأت (تشيري) تصعد سيّارة (ستايشن واغن) |
| Bağlantılarımdan birinin ailesi El Şamar aşiretinden. | Open Subtitles | عائلة أحد معارفي جزء من قبيلة (الشمّار). من نفس قبيلة (علي). |
| Londra'daki Bağlantılarımdan birinin yardımı ile bilgisayarında casus buldum. | Open Subtitles | واحد من معارفي في (لندن) ساعدني بإيجاد المتجسس على جهاز حاسوبه المحمول |
| Basın kartımdan ve polis Bağlantılarımdan da faydalanırsın. | Open Subtitles | و أشارك معك معارفي في الشرطه |
| Bağlantılarımdan birkaçını aradım onlar da şüphelerimi doğruladı. | Open Subtitles | . أتصلت ببعض معارفي |
| Bağlantılarımdan biri, Doris'in 16 saat önce amirine rapor vermesi gerektiğini ama yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد سمعت من معارفي (أنه من المفترض أن (دوريس كان يتحقق من المسؤولين عنها منذ 36 ساعة, لكنها لم تفعل أبداً |
| Bağlantılarımdan biri nihayet işe yaradı. | Open Subtitles | -أثمرت جهود أحد معارفي أخيرًا |
| Pentagon'daki Bağlantılarımdan bazıları ile konuştum. | Open Subtitles | "تحدّثتُ إلى بعض من إتصالاتي في البنتاغون" |