| Bu krallıkta benim çocuğumu gayrimeşru bir varis olarak kabul etmeye yetkisi olan herkes eğer sana Kilisenin başı olarak bağlılık yemini etmiyorlarsa bu yasanın ne yararı olabilir? | Open Subtitles | لن أقوم بذلك الفعل ما لم يقم كل رجل بالمملكة ايملك القوة طفلتى كوريثة شرعية. أولا حلف على يمين الولاء لك كرئيس للكنيسة؟ |
| Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü'nün başı olarak, hedefte olmam son derece mantıklı. | Open Subtitles | كرئيس لمبنى الجنايات العالمية كان من البديهي لي أن أكون مستهدفاً |
| Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü'nün başı olarak, hedefte olmam son derece mantıklı. | Open Subtitles | كرئيس لمبنى الجنايات العالمية كان من البديهي لي أن أكون مستهدفاً |
| Ve biz de seni yetenek ilişkilerinin başı olarak seçtik. Çünkü kendin çok yetenekli olduğun için yetenekten anlasın diye düşündük. | Open Subtitles | ونودّ أن نختاركِ كرئيسة للمواهب ومتعلقاتها لقد توقعنا أنكِ ربما معتادة على الإرتباط |
| Bu tesisin başı olarak, bana az da olsa saygıyla davranılmasını talep ediyorum! | Open Subtitles | كوني رئيس هذهِ المنشأة أطلب منكِ أن تكلميني بشكل محترم |
| Kral Victor Emmanuel, yaşlı Mareşal Badoglio'yu hükümetin başı olarak görevlendirdi. | Open Subtitles | قام الملك (فيكتور إيمانويل) بالتصديق على تعيين مارشال القوات الجويـه (بادوليو) كرئيساً للحكومه |
| Bu tesisin sözde başı olarak tüm hastalarımızın affedilmesini ve yeni bir amaç bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | بصفتي رئيس هذهِ المنشأة أريدُ لجميع مرضانا أن يبحثوا عن المغفرة وهدف جديد |
| Kurul, Kilisenin başı olarak piskoposlardan evliliğinizin iptalini isteyebileceğinizi, bunun yeterli olacağını düşündü. | Open Subtitles | يرى المجلس أنه من الكافي لك كرئيس للكنيسة أن تقوم بجمع الأساقفة لغاء زواجكما ..ولكن |
| Bu sizin ittifak başı olarak dostluğunuzu gösterme şekliniz ise kim bir daha Qi Düküne güvenecek? | Open Subtitles | إذا كانت هذه هي الطريقة التي تظهر الصداقة كرئيس للتحالف من سيثق ثانية في دوقية كي؟ |
| Kilisenin başı olarak, evliliğin gerekliliklerinin yerine gelmediğine dair kanıt bulmalısınız. | Open Subtitles | أنا لست خائنا كرئيس للكنيسة ينبغي أن تجد دليلا |
| Sanırım herkes benimle aynı fikirde. Bu ekibin başı olarak elimizden gelen... | Open Subtitles | كرئيس هذا الفريق وأعتقد أني أتحدث بلسان الجميع |
| SD-6'nın başı olarak Müttefikler'in politikasını çok akıllı bir şekilde yerine getirdi. | Open Subtitles | كرئيس SD-6، نفّذ بشكل مبدع سياسة تحالف، المساعدة إلى ببطئ وبخفاء |
| Kraliyet güvenliğinin başı olarak görevimin ne olduğunu bilmeyebilirsiniz. | Open Subtitles | فيكونت ! ربما لا تكون منتبها إلى مهنتي كرئيس لحرس الملكة |
| Muayenehanenin başı olarak sanırım arayan ben olmalıyım. | Open Subtitles | كرئيسة للممارسة, يجب أنا أن أتصل |
| Greek Konseyinin başı olarak ilk toplantım tam bir fiyaskoydu. | Open Subtitles | إجتماعي الأول كرئيسة ل"مجلس الغريك" كان مجزرة حقيقية. |
| Bu manastırın başı olarak, sizden burayı terketmenizi istiyorum. | Open Subtitles | كرئيسة هذا الدير أطلب منكم ان ترحلوا |
| Larry, terfi komitesinin başı olarak bunu sana söylemeliyim. | Open Subtitles | (لاري)، كوني رئيس لجنة الترقية أشعر أن من واجبي اخبارك بالآتي، |
| Ve bu yüzden de Verrat'ın başı olarak Danilov'un yerini alıyorsun. | Open Subtitles | ولهذا السبب سوف تحل محل (دانيلوف) كرئيساً لـ"الفيرات" |
| Stüdyonun başı olarak ilk filmim ve bum! | Open Subtitles | فلمي الأول بصفتي رئيس الأستديو |
| Uzay bölümünün başı olarak... | Open Subtitles | و بصفتي رئيس ادارة الفضاء |