| O eziğin başına gelen en iyi şey bu. Kadınlar ünlü suçlulara bayılır. | Open Subtitles | هذا أفضل شيء حدث لذلك الفاشل، النساء يحببن المجرمين المشاهير |
| İnan bana, bu tedaviyi kaybetmek başına gelen en iyi şey oldu. | Open Subtitles | صدّقيني، فقدان ذلك الترياق هو أفضل شيء حدث لك قطّ |
| Bu soyadın başına gelen en iyi şey. | Open Subtitles | ـ أفضل شيء حدث لهذا الاسم على الإطلاق ـ أجل، بالفعل |
| Muhtemelen anlamıyorsun ama bu başına gelen en iyi şey | Open Subtitles | لعلك لا تفهمين هذا الآن لكنه أفضل ما حدث لك |
| Bu kasabanın başına gelen en iyi şey. | Open Subtitles | أفضل ما حدث للمدينة على الإطلاق هو غرقها |
| Ömründe başına gelen en iyi şey ne? | Open Subtitles | ما هو أفضل شيء حدث لك ؟ |
| Şimdiye kadar başına gelen en iyi şey buydu. | Open Subtitles | الحصول علي بعض من هذا , أنه أفضل شئ حدث لك |
| Hafızanın silinmesinin başına gelen en iyi şey olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | كُنت لأقول أن محو ذاكرتك كان أفضل شيء حدث لكِ قط |
| o adamın başına gelen en iyi şey bendim. | Open Subtitles | لقد كان أفضل شيء حدث لذلك الشخص. |
| O, açık ara uzun zamandır başına gelen en iyi şey, ve onda başarılısın. | Open Subtitles | إنها أفضل شيء حدث لك منذ فترة طويلة -و أنت بارع في هذا |
| - Rodney'i vurdun! başına gelen en iyi şey bu olabilir. | Open Subtitles | قد يكون أفضل شيء حدث له من أي وقت مضى. |
| Bu kadın hayatında başına gelen en iyi şey | Open Subtitles | هذه المرأه أفضل شيء حدث في حياتك |
| Amy bu adanın başına gelen en iyi şey. | Open Subtitles | إيمي هي أفضل شيء حدث في هاته الجزيرة |
| Bu da başına gelen en iyi şey olacak. | Open Subtitles | وسيكون هذا أفضل شيء حدث لك في حياتك |
| Bu hayır kurumunun başına gelen en iyi şey olacaksın ama bu kadar çabuk başa geçtiğine hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | ستكونين أفضل ما حدث لهذا العمل الخيريّ على الإطلاق. لكن لا أصدّق سرعتكِ في السيطرة. |
| Torunlarımın başına gelen en iyi şey babalarından uzaklaşmak oldu. | Open Subtitles | أفضل ما حدث لتلك الفتاتين هو ابتعادهم عن والدهم. |
| Oğlum, Belediye başkanı Guilliani evsizleri gizlice öldürttüğünden beri New York'un başına gelen en iyi şey olacak. | Open Subtitles | إبني سيكون أفضل ما حدث لمدينة "نيويورك" منذ أن جعل العمدة (جولياني) المشردين يُقتلون بشكل سري |
| Katılıyorum. Onun başına gelen en iyi şey, biziz. | Open Subtitles | فنحن أفضل ما حدث له بحياته |
| - Biliyorum tabi onun başına gelen en iyi şey sensin | Open Subtitles | أعرف أنك أفضل ما حدث له |
| Ömründe başına gelen en iyi şey ne? | Open Subtitles | ما هو أفضل شيء حدث لك ؟ |
| Dedi ki, tüm hayatında başına gelen en iyi şey sendin. | Open Subtitles | لقد قالت أنك أفضل شئ حدث لها في حياتها |