| -Babam Eugene' nin başarısızlığını görünce gitti. | Open Subtitles | رحل أبي عندما اكتشف فشل يوجين هذا ما قاله يوجين دوماً |
| Sen kendi başarısızlığını görmedin diye, benim başarımı da görmeyecek değilsin. | Open Subtitles | لأنك تأخذ الفشل وتدّعي أنه نجاح ؟ لا يعني أن تأخذ نجاحي وتدّعي أنه فشل |
| Bir öncekinin başarısızlığını silmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه بحاجة لمسح فشل العملية السابقة. |
| Bu başarısızlığını hiçbir şeyle örtemezsin. | Open Subtitles | ليس هناك منديل يمكنه مسح فتات الفشل المتساقط من فمك |
| başarısızlığını örtbas edip kariyerini kurtarmak için onu kaçak durumuna sen soktun. | Open Subtitles | أنت الذي جعلت منه هارباً لتغطي على فشلك وتحمي وظيفتك |
| başarısızlığını görecek kadar yaşamasını istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يعيش لكي يستطيع رؤية فشله |
| Bu kupa, özel yapım ve kurşun geçirmez bir muhafaza içinde bir erkek ve bir eğitimci olarak başarısızlığını hatırlatmak için koro odasına yerleştirilecek. | Open Subtitles | هذا الكأس سيتم تثبيته في غرفة الجوقة في مبنى خاص ضد الرصاص ليذكرك يوميا بفشلك |
| Bir öncekinin başarısızlığını silmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه بحاجة لمسح فشل العملية السابقة. |
| Bence liderliğin başarısızlığını tartışan bir sürü tarihçi bulursun. | Open Subtitles | أعتقد أنك سوف تجد أن معظم المؤرخين يقولون بأن كـــ فشل القيادة |
| Filomuzun başarısızlığını medyanıza ve halkımıza ortaya çıkarma riskini alarak mı? | Open Subtitles | ونخاطر بكشف فشل بحريتنا لاعلامكم من ثم لشعبنا؟ |
| Başkanlığımın en bariz başarısızlığını bütün kanallarda tekrar tekrar gösteriyorlar ama biz hiçbir şey yapmıyoruz. | Open Subtitles | إنهم يعدون الأيام لأكبر فشل في فترة رئاستي على كل الشاشات، |
| Başkanlığımın en bariz başarısızlığını bütün kanallarda tekrar tekrar gösteriyorlar ama biz hiçbir şey yapmıyoruz. | Open Subtitles | إنهم يعدون الأيام لأكبر فشل في فترة رئاستي، بينما نحن لا نفعل شيئاً. |
| Hayır, amainsanbenim olduğum yere birkaç düşman edinmeden gelemiyor bir yenilemem başarılı olduğunda genelde başkasının başarısızlığını gösteriyor. | Open Subtitles | كلاّ، لكن المرء لا يصل لمكانتي من دون أعداء، عندما تنجح إحدى إبتكاراتي، فهذا يعني أنّه كان فشل شخصٍ آخر. |
| Hiç bir zaman Olivia Pope'n başarısızlığını dert etmedim. | Open Subtitles | أنا لن اشعر بالقلق حيال فشل اوليفيا بوب قط |
| Kendi verimliliğiyle, rakiplerinin çalışma, felsefelerinin başarısızlığını kıyaslamaktan, hiç bir çekince görmez. | Open Subtitles | لا يخجل من مقارنة الفشل لفلسفات تدريب خصومه إلى ما هو كفئ بالنسبة له |
| Kanbei başarısızlığını görmek beni eğlendirse de, artık eğlence bitti. | Open Subtitles | كانبى000 رؤية فشلك تسلينى لكن المرح على الان |
| başarısızlığını kabul etmeliydin ve utancını. | Open Subtitles | لم يكن أمامي خيار كان عليك تقبل فشلك وعارك |
| - başarısızlığını örtmek içindir. | Open Subtitles | بلا شك حتى يغطى على فشله |
| Bu sırada Buster, başarısızlığını bu konuda tecrübeli biriyle paylaşıyordu. | Open Subtitles | في هذه الأثناء كان (باستر) شارك فشله مع شخص ما مثقّف جيداً في نفس الموضوع |
| Birini bulmadaki başarısızlığını kalanlarımıza mal etme. | Open Subtitles | لا تلقِ بفشلك في إيجاد شخصٍ ما -على عاتق البقية . |
| Confessor'ün bebeğini ve Arayıcı'yı, Lord Rahl'a götürebilirsen, belki başarısızlığını affeder. | Open Subtitles | لو استطعت تسليم طفل المؤمنه و الباحث الي اللورد "رال" ,ربما يستطيع مسامحتك علي فشلكم. |