"başka kimseyi" - Translation from Turkish to Arabic

• أي شخص آخر
• أحداً آخر
• أحد إلا
• أي أحد آخر
• أيّ أحد آخر
• لا أحد غيره
• أحد سواك
• أحد سوى
• أحدا آخر
• احدا اخر

Bir çanta dolusu uyuşturucu parası için Başka kimseyi incitmesine izin vermeyeceğim.
لن أسمح له بإيذاء أي شخص آخر من أجل كيس من أموال المخدرات ، كانت منذ زمن بعيد

Sen Coop ile konuş, Başka kimseyi bize düşman etmeye kalkmadıklarından emin ol.
تكلمي مع كوب ، و تأكدي من منعهم من محاولة تحويل أي شخص آخر ضدنا

Üçünü de aynı anda izleyemem, Başka kimseyi kaybetmek istemiyorum.
}لا يُمكنني تعقّب 3 أشخاص ولا أودُ فقدان أحداً آخر

Bütün tanıdıkları benden nefret ediyor. Ben de Başka kimseyi tanımıyorum zaten.
كل أصدقائي يكرهونني ولا أعلم أحداً آخر

Haklıymış Hot..sen kendinden Başka kimseyi umursamıyorsun
أتعلم, إنه محق, لاتهتم لأمر أحد إلا نفسك

Daireye giren Başka kimseyi görmedim.
أنا لم أشاهد أي أحد آخر يدخل إلى الشقة غيره

Kapını çalıp şu saçmalıklara katlanan Başka kimseyi göremiyorum.
لا أرى أيّ أحد آخر يطرق بابكِ ليدعم لامنطقكِ

Bilmem lazım. Başka kimseyi gücendirmek istemiyorum.
أحتاج الي أن أعرف لا أريد إهانة أي شخص آخر

Asla susmadığı için Başka kimseyi duyamazsınız.
لن يسكتوا أبدًا لكي تتمكن من سماع أي شخص آخر

Hapisten çıktığın günde sana yardım için etrafta Başka kimseyi görmüyorum.
وأنا لا أرى أي شخص آخر للمساعدة في جميع أنحاء كنت في اليوم الذي يخرج من السجن.

Kendilerinden Başka kimseyi sevemeyen tipler
الذين لا يمكن أن يبدو أن تحب أي شخص آخر أكثر من أنفسهم.

- Radarına Başka kimseyi takmıyorum.
إني لن أضع أي أحداً آخر أمام راداره

Bu geceden sonra, Başka kimseyi incitemeyeceksin.
بعد الليلة ،لن تؤذي أحداً آخر

Başka kimseyi gördün mü ?
أرأيت أحداً آخر ؟

Kendinden Başka kimseyi umursamayan aptal ve gerdanlı Herkül.
غبي، هرقل مرتخية الذين يهتم لا أحد إلا نفسه.

"Başka kimseyi görmek istemiyorum. Onlara hasta olduğumu söyle."
لا أريد رؤية أي أحد آخر" "قولي لهم أنّي مريض

İşe yaramadığı söyledim. Başka kimseyi görmek istemiyorum.
لا جدوى من هذا, لا أريد رؤية أيّ أحد آخر.

Başka kimseyi götürmeyecekmişsin.
أنّك أخبرته بأنّك سوف تأخذه هو فقط، لا أحد غيره.

Seni tüm yaşamım boyunca seveceğim. Senden Başka kimseyi sevmeyeceğim.
أنت ولا أحد سواك

Övünüp duruyor ama kendisinden Başka kimseyi umursamıyor.
يتحدث كلاماً عظيماً ، لكنه لا يهتم باي أحد سوى نفسه

Çünkü Londra'da Başka kimseyi tanımıyorum.
لأنني لا أعرف أحدا آخر في لندن

- Başka kimseyi öldürmeden önce, sen beni öldür.
ماذا؟ اقتلني قبل ان اقتل احدا اخر