| Onu alkolizme sürükleyen neden de bu oldu hatta muhtemelen Başkan'ı tehdit etmesine de. | Open Subtitles | فهذا قاده مباشرة إلى إدمان الكحول وهذا بالتأكيد كان له علاقة بتهديده للرئيس |
| Öğrenir öğrenmez Başkan'ı aradım. | Open Subtitles | بمجرد اكتشافى الآله الجديدة اتصلت بالرئيس |
| Bak, Başkan'ı bu şekilde parçalamamıza izin veremem. Pekala. | Open Subtitles | انصتوا، لا أسمح لكم بالتهكم على الرئيس بهذه الطريقة |
| Başkan'ı buradan vurmayı zaten istemiyorlardı. | Open Subtitles | هذا فخ لم يقصدو قتل الرئيس من هنا |
| Başkan'ı buraya davet ederken bir ortak edinme umudum vardı. | Open Subtitles | عندما دعوت الرئيس إلى هنا كنت أنوي العثور على شريك |
| General Hammond Başkan'ı da mı işe karıştırdı, efendim? | Open Subtitles | هل ادخل جنرال هاموند الرئيس فى الموضوع؟ |
| Ama aktif bir şekilde Başkan'ı savunursan Yargı Komitesini ikna etmede... | Open Subtitles | ولكنك اذا خرجت بقوة دفاعا عن الرئيس قد تقنع اللجنة القضائية |
| Yine devlet görevlileriyle birlikte Başkan'ı da bilgilendirmeye devam edeceksiniz. | Open Subtitles | الآن ستبقون عملاء لدى الرئيسَ جنبا إلى جنب مع بقية عملاء بروتين المعلومات |
| Başkan'ı ı mahcup edip uluslararası iş birliğini yok edeceğine bahsetmeye lüzum bile yok. | Open Subtitles | وأيضاً سيسبب حرج للرئيس وسيدمر أي أمل في تحالف دولي |
| Başkan'ı korumuyor, Başkan'a bilgi vermiyor ya da Başkan'ı beslemiyorsan o uçağa binemezsin. | Open Subtitles | إذا لم تكن تحمي الرئيس تقرر للرئيس أو تطعم الرئيس |
| Beyaz Saray'dan sızan bilgiler doğruysa, Başkan'ı bekleyen... | Open Subtitles | إذا كانت التسريبات من البيت الأبيض صحيحة، يمكن للرئيس |
| Evet, tavsiye için eski Başkan'ı çağırdı. | Open Subtitles | نعم، لقد أتى بالرئيس السابق من أجل النصيحة. |
| Bu doğru olsa bile, Başkan'ı aramadan önce bir durum oluşturmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حتى و إن كان هذا صحيحاً علينا بناء قضية محكمة قبلما نتصل بالرئيس |
| Başkan'ı bekletmek istemem. | Open Subtitles | لا يجوز التأخر على الرئيس. |
| Başkan'ı vuracak. | Open Subtitles | سيقوم بإطلاق النار على الرئيس |
| Başkan'ı yüzeyden bilgilendiririm. | Open Subtitles | سأخبر الرئيس من على السطح |
| - Lütfen Başkan'ı bekleyin. | Open Subtitles | انتظر الرئيس من فضلك |
| Başkan'ı peşimden sürükleyerek neredeyse ölmesine neden oluyordum. | Open Subtitles | ،بعدما أخذتُ الرئيس إلى الفوضى و كان على وشك الموت |
| Başkan'ı şehide dönüştürmek yerine onu kahraman yaptık. | Open Subtitles | بدلاً من تحويل الرئيس إلى شهيد قمنا بتحويله إلى بطل |
| Bu işte Başkan'ı temsil ediyorum, evet. | Open Subtitles | أنا أمثل الرئيس فى هذا الأمر, نعم |
| Bu işte Başkan'ı temsil ediyorum, evet. | Open Subtitles | أنا أمثل الرئيس فى هذا الأمر, نعم |
| Direktör Başkan'ı kendi bilgilendirecek. | Open Subtitles | المدير مسؤول عن الرئيس بنفسه |
| Ancak, o Başkan'ı bir ortak ve aynı amaçları paylaştığımız bir sırdaş yapmak isterim. | Open Subtitles | ولكن أود أن أجعل الرئيسَ شريكتاً وزميلتاً لحفظ الأسرار |
| Hayatımın geri kalanında da neredeyse Başkan'ı öldürecek hemşire olacağım. | Open Subtitles | إذا نهاية حياتى كممرضة تنتهى بقتل الرئيس |
| - Şey, Giant AVM Başkan'ı geliyor. | Open Subtitles | اوه حسنا اوه هناك رئيس سوق العمالقة قادم |