| Alem yapmak için ortadan kaybolur, sonra eve döner, ama çoğunlukla iyi bir eş ve sevgi dolu bir babadır. | Open Subtitles | انه يتغيب قليلا، ثم يعود للمنزل لكن فى الغالب هو زوج جيد و اب محب |
| Evet, iyi bir babadır. Sadece onda, bizdekinden yok. | Open Subtitles | بلى، إنّه اب طيّب، لكنّه لا يملك عضوًا أنثويًّا. |
| İyi bir babadır. Bizi öylece terk etmez. | Open Subtitles | أنه اب صالح أنه لم يريد التخلي عنا |
| Kızım iyi ellerde. Ben harika bir babadır. | Open Subtitles | إنَّها بأيديٍ أمينة, فهو والدٌ رائعٌ بالفعل |
| Nathan Scott iyi biridir harika bir kocadır ve sorumlu bir babadır. | Open Subtitles | ... نايثن سكوت" رجلٌ صالح" والدٌ رائع و زوجٌ موثوقٌ به |
| Eve sonuncu giden kokuşmuş bir babadır! Onları alamasınız! | Open Subtitles | انت الشاب المفضل لدي من بين كل الشباب الذين أتت بهم امي الى البيت اخر من يصل هو اب غير صالح هذه ليست سيارتكم لتأخذوها معكم |
| Ama sevgi dolu bir babadır. | Open Subtitles | هو يكون اب كويس |
| Dedektif, her baba babadır. | Open Subtitles | كل اب لديه اب. |
| Bakın Ben harika bir babadır. | Open Subtitles | انظر,(بين) اب عظيم |
| Kendisi çok iyi bir babadır. | Open Subtitles | إنهُ والدٌ رائع. |