| Oğlunu bir babadan mahrum etmeye niyetim yok, eğer endişen buysa. | Open Subtitles | لحرمان أبنك أب , إذا ذلك ما أنت ِ قلقة بشأنه |
| Ben meçhul bir babadan oldum tümüyle meçhul bir babadan. | Open Subtitles | أنا ولدتُ... من أب مجهول... من أب مجهول الهوية تماماً. |
| Biyolojik babadan kesin ve net bir cevap alana kadar... sizi geçici olarak bağışlıyorum. | Open Subtitles | أمنحكم الرعاية المؤقتة حتى نستطيع الحصول على أجوبة مباشرة من أب الولادة |
| Başka anneden ama aynı babadan olan kardeşimsin. | Open Subtitles | انت اخويا من ام اخرى ولكن الان لنا اب واحد |
| Bir taslak, bir gölge, babadan bir parça da olsa baba hala baba. | Open Subtitles | أعتقد أن جزءاً من الفم، وظلاً وجزءاً من الأب مازال يعتبر أباً |
| Seni kefaletle kurtaran bir babadan daha kötüsü olamazdı. | Open Subtitles | يمكنك أن تفعل الأسوء ومن بعد لديك أب لكفالتك من السجن |
| Ama Adam'ın başka bir babadan olduğunu biliyordun bu yüzden senin için o gerçek kardeşin değildi. | Open Subtitles | لكنك تعلم ان لآدم أب آخر. لذلك في تفكيرك انه في الحقيقة لم يكن اخوك. |
| Dedin ki: "Tanrı beni dünyaya getirdiği için mutluyum ama keşke başka bir babadan olsaydı." | Open Subtitles | لقد قلتِ أنك سعيدة بأن الرب أحضركِ لهذا العالم و كم تمنيت أن تكوني من صلب أب آخر. |
| Her zaman bir babadan daha iyi bir dolandırıcı olmuşumdur. | Open Subtitles | أنـا لطالمـا كنـت محتالاً أكثر مـن أب لها |
| Yani, tamamen bir arkadaş gibi değil ama kesinlikle sadece babadan fazla. | Open Subtitles | أعني، هو ليس صديق بالضبط لكنه بالتأكيد أكثر من مجرد أب |
| Çocukları astronot kılığındaki bir babadan daha çok kim etkileyebilir ki? | Open Subtitles | من لقي إعجاب مجموعة من الاطفال أكثر من أب يرتدي كـ رائد فضاء ؟ |
| Ailesinde nesillerdir var olan bu lanetli hastalığa... dair bildiğim tek şey işe, babadan oğula geçmesi... ve Masha'nın güvende olması. | Open Subtitles | النعمة الوحيدة خلف ذلك المرض اللعين الذي قام بتدمير عائلته لأجيال هو أنه ينتقل من أب لإبن |
| İngiliz bir anne ve İtalyan bir babadan doğan sağlıklı bir bebektim- | Open Subtitles | كنتُ طفلاً معافاً ، ولدتُ لأم إنجليزية ... و أب إيطالي |
| Ne tarz bir babadan bahsettiğini bilemiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعرف أي أب تتحدث عنه .. |
| Evet, ve sonra benim kızım evlenecek, ve sonra çok özel babadan, yapayalnız bir babaya dönüşeceğim. | Open Subtitles | ابنتى ستتزوج ذلك وبعد , نعم وعندئذ للغايه مميز اب من ساتحول للغايه وحيد اب الى |
| Allah vergisi güzel tavırlar sadece sizin gibi bir babadan gelir. | Open Subtitles | التعامل الراقي هو شي فطري من اب مثلك |
| Bir babadan fazlası. Hayran olacağın bir kahraman. | Open Subtitles | ليس مجرد اب, ولكن بطل يمكنك الاحتذاء به |
| Polisler, gecenin bir yarısı bebek bezi almaya giden babadan asla şüphelenmez. | Open Subtitles | الشرطة لن تشاحن أباً يشتري حفاضات في منتصف الليل |
| Ama tam olarak bir babadan bahsedemeyiz. | Open Subtitles | لكنه ليس كما تدعوه أباً معيناً |
| Peki. Kötü babadan böyle mi öç alıyorsun yani? | Open Subtitles | إذاً هذا إنتقام منك لأني كنت أباً سيء ؟ |
| Peki noel babadan noel için bir şey isteyecek misin? | Open Subtitles | هل طلبت اى شئ من سانتا للكريسماس |
| 2000 yıl boyunca... bilgi babadan oğula... geçti. | Open Subtitles | لمدة 2000 عام كانت التعاليم تنتقل من الأب للأبن جـيلا ً بعد جــيل |