| Babanın sana verdiği yüzük hala duruyor mu? | Open Subtitles | ؟ هل مازال معك الخاتم الذى أعطاه لك والدك.. ؟ |
| Babanın sana ne söylediğini bilmiyorum ancak birini görmüş olamazdı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ماذا قال لك والدك لكنه لم يرى واحد من قبل |
| O zaman gidip öğrenmelisin çünkü Babanın sana gerçekten ama gerçekten kızdığını biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، عليكَ أن تذهب وتكتشف ذلك لأني أعرف أن والدك مستاءٌ جداً منك |
| Babanın sana ihtiyacı olduğunu söylediğinde de kendini ciddiye almıyorsun bence. | Open Subtitles | أعتقد أنك تربّي نفسك عندما تقولى أن والدك يحتاجك |
| Babanın sana daha önce vermesi gerekip de vermediği bir dersi almış oldun. | Open Subtitles | سأعطيك ما يجب أن يعطيه . لك أبوك ، و لكنه لم يفعل |
| Babanın sana yaptığını ben de ona yapacağım. | Open Subtitles | ساتعامل مع جراسي كما تعامل والدك معك |
| Ben de aynen. Bu, Babanın sana ne verdiği sorusunun cevabında gizli. | Open Subtitles | صرنا اثنين ، هناك سؤال فحسب بالنسبة للشيء الذي اعطاه والدكِ لكِ |
| Birazdan öleceksin ve tek yapman gereken Babanın sana ne verdiğini söylemek. | Open Subtitles | ستموتين و كل ما كان عليكِ هو إخباري بم أعطاه لكِ والدك |
| Yalan söylediğini düşünmüyor musun? Eh. Melinda, Babanın sana söylediği ve doğru olduğu anlaşılan şeyleri sayalım. | Open Subtitles | حسناً يا ميليندا ،فلنحسب جميع الأشياء التي قالها لكِ والدكِ وظهرت بأنها صحيحة |
| O Babanın sana yaptığı kar küresi mi? | Open Subtitles | هل هذه الكرة الثلجية التي صنعها لك والدك |
| Annenle Babanın sana olan sevgisini bizzat gördüm. | Open Subtitles | رأيت الحب الذي يكنه لك والدك ووالدتك |
| Babanın sana bıraktığı bir savaş. | Open Subtitles | التي تركها لك والدك |
| Babanın sana ait gelirleri dondurduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن والدك جمد الأملاك الخاصة بك. |
| Babanın sana prezervatif verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن والدك أعطاك واقيات ذكرية |
| İlk seferin özel olmalı, üvey Babanın sana ısmarladığı bir fahişe gibi. | Open Subtitles | الأوّل يجدر أن يكون شخصاً خاصّاً، مثل عاهرة يشتريها لك أبوك. |
| Aynı Babanın sana yaptığı gibi. | Open Subtitles | عن العالم كما فعل والدك معك |
| Babanın sana yaptığı gibi. | Open Subtitles | كما فعل والدك معك |
| Babanın sana bıraktığı az miktarda emekli maaşı vardır belki. | Open Subtitles | حسناً، ربما هُناك راتب تقاعدي صغير تركه والدكِ لكِ. |
| Bu, Babanın sana ne verdiği sorusunun cevabında gizli aslında. | Open Subtitles | أنّها مجرّد مسألة إلقاء نظرة على الشيء الذي أبقاه لكِ والدك |
| İçerde, derinlerde bir yerde Babanın sana verdiğinden fazlasına ihtiyacın olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | ...أليس صحيحاً أنّ بداخلكِ أنت تعرفين بأنّكِ تحتاجين أكثر بكثير من الذي يمكن أن يعطيه لكِ والدكِ ؟ |