| Ama aslında sonunda babası ile kendisinin kendi babası ile olan ilişkisine benzer bir ilişkisi olan biriyle tanışmaktan çok heyecan duymuştu. | TED | ولكنه كان سعيداً لانه قابل أحداً أخيراً لديه نفس التجربة مع والده تشابه تلك التي كانت مع فينمان ووالده |
| babası ile tartıştıkları bir gün şöyle bağırmış: "Bana ne yapacağımı mı söylüyorsun? | TED | ذات يوم تشاجر مع والده وصاح، أتملي عليّ ما أفعل؟ |
| Bakıyorum da Tanrıların babası ile çok vakit harcıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقضين وقت كبير مع أب الآلهة هذا |
| Ona bir baksana, babası ile yemek yiyor. | Open Subtitles | انظر له هناك يتناول الغداء مع أبيه |
| Ethan'ın babası ile şiddetli bir tartışmaya girmiş ve polis geldiğinde, Bay Grainey'nin ifadesi, | Open Subtitles | مما تسبب له بمشِادة كلامية مع والد وعندما وصلت الشرطةِ قدم السيد شهادتِه |
| Ama Yakışıklı Bobby'nin babası ile konuşmak avantajlı olabilir. | Open Subtitles | ولكن قد يكون من المميز التحدث إلى والد بوبى الوسيم |
| O babası ile birlikte olmak için olağandışı bir isteğe sahip. | Open Subtitles | لديها رغبة قوية جدا لكي تكون مع أبّيها |
| Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik, ama bu çok zaman önceydi. | Open Subtitles | عملت فى صناعة زيت الزيتون مع والده و لكن هذا منذ فترة طويلة جدأً |
| Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik ama bu çok zaman önceydi. | Open Subtitles | عملت فى صناعة زيت الزيتون مع والده و لكن هذا منذ فترة طويلة جدأً |
| Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik, ama bu çok zaman önceydi. | Open Subtitles | عملت في صناعه زيت الزيتون مع والده و لكن هذا منذ فتره طويلة جدا |
| Fakat bir dizi aracı sayesinde babası ile bir buluşma ayarladım. | Open Subtitles | لكن عبر سلسلة من الوسطاء، استطعت ترتيب لقاء مع والده. |
| Peter, biliyorsun babası ile biraz vakit geçirmesi Chris'e iyi gelebilir. | Open Subtitles | بيتر, أنت تعلم بأن كريس سيستفيد من قضاء بعض الوقت مع والده |
| Bakıyorum da Tanrıların babası ile çok vakit harcıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقضين وقت كبير مع أب الآلهة هذا |
| Bakıyorum da Tanrıların babası ile çok vakit harcıyorsun. | Open Subtitles | -كنت تقضين الكثير من الوقت مع أب كل الآلهة ماذا تعرفين عن الرجل ؟ |
| Bakıyorum da Tanrıların babası ile çok vakit harcıyorsun. | Open Subtitles | -كنت تقضين الكثير من الوقت مع أب كل الآلهة ماذا تعرفين عن الرجل ؟ |
| Damadın babası ile konuşup nişan tarihini kararlaştıracağım. | Open Subtitles | سأتحدث مع أبيه لترتيب الخطبة |
| - Bir hafta sonra, Herb evine dönmüş ve takımının altın madalya almasını babası ile izlemiş. | Open Subtitles | - المقصود أنه بعد أسبوع... كان (هيرب) في بيته مع أبيه يشاهد فريقه يفوز بالميدالية الذهبية |
| Badlands'te Ray'in babası ile birlikte çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملت مع والد راي في الأراضي الوعرة |
| Sam, Neal'ın babası ile çalışmış olabilir. | Open Subtitles | (من الممكن ان يكون (سام) قد عمل مع والد (نيل |
| - Ben de kurbanın babası ile konuşacağım. | Open Subtitles | -سأذهب للتحدّث إلى والد الضحيّة |
| Ishika sadece teklifini kabul edecek... babası ile konuşmasını sağlayacak. | Open Subtitles | "لاشيكا" سَتُوافقُ على إقتراحِه فقط. إجعليه يَتكلّمُ مع أبّيها. |
| Bu mükemmel! Kanal babası ile bir röportaj istiyor. | Open Subtitles | هذا مثالي، الشبكة تريد أن تجري مقابلة مع أبيها |