| bacağımda çok fena bıçak yaraları var. | TED | لدي بعض الندوب الرهيبة على ساقي أين جرحت نفسي |
| Tek hatırladığım o parlak ışıktı sonra bu şekli bacağımda gördüm. | Open Subtitles | لم أستطع تذكّر أي شيء سوى شعاع ضوئي، وكانت تلك العلامة على ساقي. |
| Ele bakıp, "Bu el, benim bacağımda geziyor olmamalı." diyorum. | Open Subtitles | انظر إلى يدها معتقداً بأنها لا يجب أن تكون على ساقي |
| Beni orada karnımda ve bacağımda beş kurşunla bırakmışlardı. | Open Subtitles | لقد تركونى هناك بخمس رصاصات فى قدمى ومعدتى |
| Kolumda ve bacağımda 30 kadar mermi saçması kafamda da bir kurşun vardı. | Open Subtitles | و ما يناهز الثلاثون شظيه فى ساقى و ذراعى و رصاصه اخرى فى رأسى |
| Kolumda dört, sol bacağımda üç, sırtımda iki tane kurşun izi var. | Open Subtitles | أربع رصاص في ذراعي، ثلاثة في ساقي اليسرى وإثنان في الظهر |
| bacağımda bulduğun şey metalik bantla karıştırılmış anodize edilmiş plastik ve yapıştırıcı. | Open Subtitles | هذا الشيء الذي وجدته في ساقي يبدو أنه يعود إلى جزء من فلم و شريط معدني خارجي ملصق به يبدو كأنها ملصق |
| - Sonra Brennan'ın bacağımda bulduğu çıkartma parçası var. | Open Subtitles | ربما نستطيع بالإضافة إلى اللصاقة التي وجدوها في ساقي |
| Ağrıyı iletmeyen sinirler yetiştirebilirim ve kendi bacağımda kullanabilirim. | Open Subtitles | فيمكن تنمية أعصاب لا تشعر بالٔالم وزرعها في ساقي |
| Seni yatağına kadar taşımak isterdim fakat kocaman adamsın ve bacağımda sakat. | Open Subtitles | كنت سأحملك للفراش لكنك إنك ضخم الجثه و ساقي متعبه لذلك |
| Seni yatağına kadar taşımak isterdim fakat kocaman adamsın ve bacağımda sakat. | Open Subtitles | كنت سأحملك للفراش لكنك إنك ضخم الجثه و ساقي متعبه لذلك |
| Sol bacağımda biraz titanyum var ama taş yok. | Open Subtitles | لدي بعض التييتانيوم في ساقي اليسري، وليس حجراً |
| Çünkü sabah 8:15'de bacağımda müthiş bir ağrıyla uyandım. | Open Subtitles | لأنّي الساعةَ 8: 15 صباحاً، استفقتُ بألمٍ حادٍّ في ساقي. |
| bacağımda bir kurşun var. | Open Subtitles | لديّ رصاصةٌ في ساقي لا أستطيع حتّى المشي |
| Ben televizyon seyrederken bacağımda uyuyor. | Open Subtitles | عندما كنتُ أشاهد التلفاز، ينام على ساقي. |
| bacağımda son zamanlarda koyulaşıp şekil değiştiren şey var ya? | Open Subtitles | حسنا، هذا شامة على ساقي التي كانت الحصول على أكثر قتامة وتغيير الشكل؟ |
| Evet, dikkatli bakarsan bütün Ortadoğu çatışmalarını benim bacağımda görebilirsin. | Open Subtitles | أذا نظرت عن قرب ستشاهدين صراع الشرق الأوسط كله في ساقي |
| Sol bacağımda 11 ay boyunca takılıydı. | Open Subtitles | كان لدى واحد لـ 11 شهر على قدمى اليسرى |
| Peki bacağımda ne var? | Open Subtitles | ماذا بخصوص ساقى ؟ |
| bacağımda bir şeyler var. | Open Subtitles | حصل شيء سيء لساقي. |
| - bacağımda bir şey var! | Open Subtitles | هناك شيء في ساقِي |