| bacaktaki o damarı kes. İşin biter. | Open Subtitles | اذا قطع الشريان الرئيسي في الساق ينتهي كل شئ |
| Bu sonuçta bir şeyi değiştirmez bacaktaki o ana damar kesilirse, olay biter zaten. | Open Subtitles | اذا قطع الشريان الرئيسي في الساق ينتهي كل شئ |
| Sağ bacaktaki fibula ve kaval kemiği aynı kişiden. | Open Subtitles | شظية الساق من الساق اليمنى هي لنفس الشخص |
| bacaktaki safenöz venin bir kısmını alabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أخذ قطعة من الوريد الصافن من الساق |
| bacaktaki ısırık izine en yakın eşleşme ne olsa beğenirsin? | Open Subtitles | أقرب تطابق لعلامات العضّ على الساق المبتورة؟ |
| - Daha fazla bekleyemeyiz. Pelvis kırığı kurtarmamız gereken bacaktaki kan akışını tehlikeye sokuyor. | Open Subtitles | إن حوضه المكسور يسرّب الدم إلى الساق التي نريد إنقاذها |
| Büyük ihtimalle bacaktaki kaslarla ilgili olacaktır. | Open Subtitles | حول ما يتعلق با عضلات الساق صحيح ؟ |
| Jesse, şu bacaktaki nabzı yokla. | Open Subtitles | جيسي , إفحص النبض في ذلك الساق |
| bacaktaki misina, Kendall'ın çantasından çıkan misinaya benziyor. | Open Subtitles | " خيوط الساق مطابقة لخيوط حقيبة " كاندل |
| - bacaktaki yara, enfeksiyon kapmış. | Open Subtitles | جُرح الساق, إنه فاسد |
| Bu bacaktaki sargı değişsin. | Open Subtitles | غيري ضمادات هذه الساق |
| Şarapnelin isabet ettiği bacaktaki kanama durmuyor. | Open Subtitles | شظية الساق لا تتوقف عن النزيف |