| Sonrada Onu arabanın bagajına attı ve biz sinemaya gittik. | Open Subtitles | و وضعه في صندوق السيارة و قاده الى السينما بالصندوق |
| Çeyrek litre kanın arabanın bagajına nasıl geldiğini bilmiyor musun? | Open Subtitles | هل لديك فكرة عن كمية الدم في صندوق السيارة ؟ |
| Koruyucu ailem, tabak kırdığım için, iki gün araba bagajına kilitlemişlerdi. | Open Subtitles | لقد حبسني والدي بالتبني في صندوق السيارة ليومين عندما كسرتُ طبقاً |
| Arabanın bagajına soktuğun adama gelmedim daha. Adam kaçırma. Cezası 60 ay kadar. | Open Subtitles | دون ذكر الذي في صندوق سيارتك , حالة اختطاف هذه حوالي 60 شهر |
| Bunu gerçekten alışveriş merkezine götürüp binlerce insanın piyango bileti çektiği bir arabanın bagajına bırakmak seni rahatsız etmiyor mu? | Open Subtitles | هل حقاً ستشعرين بإرتياح بحملها عبر مركز التسوق وتركها بصندوق سيارة التي آلاف الناس رموا تذاكر اليانصيب من أجلها؟ |
| Onu arabanın bagajına koyup iskeleden aşağı yuvarlayalım. | Open Subtitles | دعنا نضعه في صندوق السيارة ونوصله الى الرصيف |
| - Kafasının arkasından mı? Kendini bir naylona sarıp, arabasının bagajına mı kilitledi? | Open Subtitles | و هو حبس نفسه فى كيس بلاستيكى صندوق سيارته؟ |
| Çeyrek litre kanın arabanın bagajına nasıI geldiğini bilmiyor musun? - Hayır. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن كمية الدم الموجودة في صندوق سيارتك؟ |
| Başkasının kanının arabanın bagajına nasıI geldiğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كيف وصل دم شخص ما إلى صندوق سيارتك؟ |
| Başkasının kanının arabanın bagajına nasıl geldiğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف كيف وصل دم شخص ما إلى صندوق سيّارتك ؟ |
| Parayı beyaz arabanın bagajına bırak sonra arabana dön. | Open Subtitles | اترك النقود في صندوق السيارة البيضاء ومن ثمّ عد لسيارتك |
| -Cesedini alıp arabanın bagajına koydular. -Sonra da sürüp gittiler. | Open Subtitles | قذفوا بها في صندوق السيارة ثمّ انطلقوا بعيداً |
| Parayı beyaz arabanın bagajına bırak sonra arabana dön. | Open Subtitles | اترك النقود في صندوق السيارة البيضاء ومن ثمّ عد لسيارتك |
| Onu arabanın bagajına koydun, ortalığı temizlemek için geri geldiğinde iplik balığa geçti. | Open Subtitles | وضعه في صندوق السيارة، ثم نقل الألياف للأسماك عندما ذهبت إلى تنظيف. |
| Sonra onu bir halıya sardı ve bagajına koydu. | Open Subtitles | ثمّ طواها في سجّادة و وضعها في صندوق سيارته |
| Onu kaçırdın ve bir arabanın bagajına kapattın! | Open Subtitles | لقد إختطفتها و حبستها داخل صندوق السيارة |
| Beni arabanın bagajına koyup arabayı limanın aşağısına parkedeceksiniz. | Open Subtitles | أغلقا علي صندوق سيارة وأوقفاها تحت رصيف الميناء والمد منخفض |
| Anne, sana Meg'in dün gece Brian'ı bağladığını... ve arabasının bagajına koyup gittiğini söylemem kötü olur mu? | Open Subtitles | هل هو سيء إذا رأيت ميج تقيّد براين البارحة و تضعه في صندوق سيارته ثم تذهب بعيداً؟ ماذا؟ |
| Hazırladığı çantaları ön kapıya koymuştu ve onları aldı, arabasının bagajına koydu ve gitti. | Open Subtitles | وقد حزم حقائبه ووضعها جانب الباب الأمامي، ثم إلتقطها ووضعها بصندوق سيّارته وقاد بعيداً. |
| Neden bagajına saklanıp nereye gittiğine bakmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تختبئي بصندوق سيارته فحسب وترين إلى أين يذهب , كما فعلتِ معي بالثانوية |
| - Arabamın bagajına 4 teneke benzin koy ve çalıştır. | Open Subtitles | ضع 4 علب من الوقود في مؤخرة سيارتي و أحضرها |
| Bagaja giriyorsun. Koduğumun bagajına giriyorsun. | Open Subtitles | سوف تدخلين في شنطة السيارة سوف تدخلين في شنطة السيارة اللعينة |