| Bak, bu şirketin büyüyeceğine ve faturalarımın artacağına dair bahse girdim. | Open Subtitles | أنظر ، راهنت بأن هذه الشركة ستكبر و أجوري ستكبر معها | 
| Yeni gelecek olana 400 kağıt bahse girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت بـ 400 كواتلوس على المصارع الجديد | 
| Polly ile o gazeteciye eteğindeki taşları dökeceğin üzerine bahse girdim. | Open Subtitles | راهنت بولي أنت ستفشي السر إلى تلك المراسلة. | 
| Topu bilerek düşürdüm, ve bu sefer 100 yerine, 3.000 dolar bahse girdim. | Open Subtitles | لقد تعثرت في تلك الكرة عمداً, في هذا الوقت راهنت بـ 3000 دولار بدلاً من 100 دولار | 
| Ben de onunla bahse girdim. | Open Subtitles | أتدري يا أبي .. لقد راهنته على كذب ما يقول | 
| Sürekli zıplama yeteneğiyle böbürlenip durur George ben de tenteye dokunamayacağına dair 50 dolarına bahse girdim. | Open Subtitles | دائماً يتباهى بقدرته على القفز العمودي... لذا فقد راهنته بـ50 دولار... على أنه لا يستطيع لمس المظلة | 
| - Onun için bir ata bahse girdim. - Ve? Yani onun için bahse girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت على حصان لاجله وقد جعلته يخسر نقوده | 
| Yakuza lideriyle ondan daha fazla albino yakalayacağıma dair yirmi binine bahse girdim. | Open Subtitles | لذا راهنت رئيس الياكوزا بـ 20 ألف أني أستطيع الصيد أكثر من ما يصيده. | 
| Bak, biriyle 20 dolar bahse girdim ikiniz bu gece o zulayı bulamazsınız diye. | Open Subtitles | راهنت شخصاً مقابل عشرين دولار أنكما لن تجدا هذه الشحنه الليله | 
| Hem tohumlar üzerine bahse girdim hem de el sıkıştım. | Open Subtitles | انا للتو قد راهنت على خصيتى , وسافقدهما | 
| Spor bara gittim, bahse girdim. | Open Subtitles | نعم ذهبت للبار و راهنت على لعبة | 
| Bu sefer öldüğüne 50 bin bahse girdim. | Open Subtitles | راهنت بخمسين ألف أنّك مت هذه المرة | 
| 1 e 10 bahse girdim. | Open Subtitles | اراهن عشر مرات ضعف ما راهنت | 
| Bu yüzden, senin üzerine bahse girdim. | Open Subtitles | لذا راهنت عليك. | 
| 200'nü bahse girdim, 400 aldım. | Open Subtitles | لقد راهنت ب 200 وربحت 400 | 
| Senin üzerine 50 drahmi bahse girdim. | Open Subtitles | لقد راهنت بـ50 دراخما عليك! | 
| Ricky Monroe ile senin geleceğine dair bahse girdim. | Open Subtitles | راهنته على أنك ستأتي لنا قريباً | 
| Konuşmanın sonunda Hristiyan olmazsa kiliseyi alabileceğine dair bahse girdim. | Open Subtitles | راهنته على أنه إذا لم يكن مسيحيّ في نهاية الخطبة... سيكون بإمكانه أن يملك الكنيسة. |