| Bu işte iyi olup olmadığından bahsedip duruyorsun. | Open Subtitles | أنت لا زلت تتحدثين عن ما إذا كنت جيدة أم لا, |
| Gezegenleri ve galaksileri ele geçirmekten bahsedip duruyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن الإستيلاء على الكواكب والمجرات. |
| Kaderden alın yazısından bahsedip duruyorsun. | Open Subtitles | إنك تتحدثين عن القدر و عن المصير |
| Küçük bir çocuğu öldürdüm ben. Sense sikindirik bir yol işçisinden bahsedip duruyorsun. | Open Subtitles | لقد قتلتُ طفلا صغيرا وأنت تستمر في الحديث عن الرجال الرقيقين |
| Neden o adamdan bahsedip duruyorsun? | Open Subtitles | لم تستمر في الحديث عنه ؟ |
| İki yıldır taşınmaktan bahsedip duruyorsun. | Open Subtitles | تتحدثين عن الرحيل منذ عامين |