| Geçen sefer, neredeyse işime mal oluyordu. Bu küçük kız, anne-babasının onu cehenneme göndermekten bahsettiklerini duymuş. | Open Subtitles | هذه الفتاة ، استمعت إلى والداها وهما يقولان انهما سيقومان بإرسالها الى الجحيم |
| Lily, anne-babanın sana zarar vermekten bahsettiklerini duydun mu? | Open Subtitles | ليليث" ، هل سمعت والداك" يقولان انهما يريدان ايذاءك ؟ |
| Neden bahsettiklerini bilmiyorlar demek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، أريد القول أنهم لا يعرفون مالذي يتحدثون عنه. |
| Neden bahsettiklerini biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعلم ما الذي يتحدثون عنه ؟ ؟ ؟ |
| Vivian, askerlerin Barstow'un dışındaki karantina kamplarından bahsettiklerini duymuş. | Open Subtitles | قالت (فيفيان) أنّها سمعت جنودًا يتحدّثون عن معسكرات حجر صحيّ بقرب (بارستاو). |
| - Senden nasıl bahsettiklerini biliyor musun? | Open Subtitles | -تعلمين كيف يتحدّثون عنكِ؟ |
| Neden bahsettiklerini bilmiyorlar. | Open Subtitles | فهما لا يدركان ماذا يقولان. |
| Neden bahsettiklerini bilmiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم لايعلمون ما الذي يتحدثون عنه. |
| Neden bahsettiklerini bilmiyorum. | Open Subtitles | - لا أعرف عما يتحدّثون - |
| Neden bahsettiklerini biliyor musun? | Open Subtitles | أتدرك ما الذي يتحدثون عنه؟ |