| Burada ise Baja Kaliforniya açıklarındaki bir adanın şişe ambarı bulunuyor. | TED | هذا مخزون قوارير في جزيرة نائية قرب ساحل باها كاليفورنيا |
| Sizi Baja'ya gönderiyoruz. Sekiz gün içinde çekimlere başlıyoruz. | Open Subtitles | هنبعتكوا على باها وهتصورا الفيلم في 8 ايام |
| Sonra adamın arabasını suyla doldurdu ve Baja'ya geldi. | Open Subtitles | في اليوم التالى ، ملئ قمرة السيارة بالماء وقادها بنفسه حتى مدينة باها |
| Seni Baja'daki kumsaldan kaldırmak için daha önemli bir şey olması lazım. | Open Subtitles | أظن أنها اكثر من تفويت المشـاهدة التي جعلتك تغادر من شاطيء باجا |
| Bu yılın başında, Baja Kaliforniya'da National Geographic Dergisi'nde görevdeydim. | TED | في وقت ما خلال هذه السنة، كنت في مهمة لمجلة ناشيونال جيوغرافيك في ولاية باجا كاليفورنيا. |
| Baja açıklarındaki kasırga güney sahillerini kabartacak. | Open Subtitles | هناك إعصار بعيد فى باخا مما يعنى أمواج عاليه فى الشواطىء الجنوبيه |
| Bir hafta önce devletimizin gizli bir ajanının, Baja'daki terörist bir grup ile görüşmeye gittiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | منذ أسبوع ، عميل سري للولايات المتحدة ذهب للاجتماع مع ما نعتقد أنها خلية إرهابية في باها |
| Bu 8 bin kilometrelik yolculukta Kuzey Amerika kıyılarından Baja, Meksika'daki bir lagüne yüzüp orada ürüyorlar. | Open Subtitles | انها رحلة 800 كلم على طول الساحل الاميركي الى خليج في باها في المكسيك حيث تتزواج |
| Balayını, Baja'da balina gözlemleyerek geçirdiler. | Open Subtitles | وامضيا شهر العسل في باها يراقبان الحيتان |
| Baja sağlık bakanlığından. Gonzalez bilmem ne. | Open Subtitles | باها من قسم الصحة العامة غونزالاَ أو شيئاً من هذا القبيل |
| - Baja'ya giderken kullanırsın diyordum. | Open Subtitles | ظننتك ستقودها أخيراً عندما كنا سنذهب إلى باها |
| Baja'yı önerdim çünkü çocukluğumuzdan beri konuşup duruyoruz. | Open Subtitles | أنا اقترحت أمر باها لأننا كنت نتكلم عنها منذ طفولتنا |
| Burada Washington, Baja, the Salt Lake... bölgesinden insanlar var. | Open Subtitles | هناك أشخاص هنا من ولاية "واشنطن"، "باها"، "ذا سالت ليك". |
| Eğer şimdi yola çıkarsak sabaha Baja'ya varmış oluruz. | Open Subtitles | لو رحلنا باكراً ، يمكن أن نكون في عمق "باها" بحلول الصباح |
| Baja'daki balık tuttuğumuz kumsalı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكر هذا الشاطيء الذي كنا نصطاد فيه في "باها"؟ |
| Burada Brian'ın çektiği bir fotoğrafta çarmıha gerilmiş gibi duran bir köpekbalığı Baja açıklarında bir ağa yakalanmış. | TED | هنا، في صورة ملتقطها براين، على ما يبدو قرش مصلوب في شبكة قبالة باجا. |
| Bayan Baja California ikincisinin adını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سنُعلن الآن إسم الفتاه التى فازت بلقب وصيفه ملكه جمال باجا كاليفورنيا |
| Bayan Baja California yarışması, bu eylemleri kınamaktadır. | Open Subtitles | لكن كيف تفعل هذا فتاه فازت للتو بلقب ملكه جمال باجا كاليفونيا ؟ |
| Eğer Baja'da dalga başlarsa Greenbough'da da başlar. | Open Subtitles | اذا كان هناك امواج في باخا فنه هناك أمواح في جرينبوز |
| Meksika, Baja'da, çölde bir çıngıraklı gördüm. | Open Subtitles | وهناك أفعى كبيرة عندما كنت في الصحراء في باخا بالمكسيك. |
| ...Baja'da buz dolu bir küvette o zeki kızların böbreğimi çaldığını fark ettim. | Open Subtitles | ,حوض ملئ بالثلج فى بايا . وأنا أدركت أن هؤلاء الفتيات الذكيات قد سرقوا كليتى |