| Oğlumun kendini öldürdüğünü varsaydılar ve hiçbir şeye iyice bakmadılar. | Open Subtitles | لقد افترضوا بأن ابني قتل نفسه لم يبحثوا بعمق بما يكفي لكل شيء |
| - Asla. Belki de doğru yere bakmadılar. | Open Subtitles | ربما لم يبحثوا بالمكان المناسب |
| Belki sokağın yanlış tarafından geçiyorlardı belki de tekrar sola bakmadılar. | Open Subtitles | ولك ربما كانا في الاتجاه الخاطئ من الطريق أو أنهما لم ينظرا في كلا الأتجاهين |
| - Tüm sabah birbirlerine bakmadılar. | Open Subtitles | لم ينظرا إلى بعضهما طوال الصباح. أجل. |
| Tatlım, sana hiç bakmadılar mı? | Open Subtitles | حبيبتي ، ألا تتغذي أنتِ هنا؟ |
| Bir kez olsun bana sevgiyle bakmadılar. | Open Subtitles | ولكنهما أبدا.. ما نظرتا لى بعطف |
| Kaleye hiç bakmadılar ama, değil mi? | Open Subtitles | لم ينظروا أبداً لما هو تحت الحصن ، أليس كذلك ؟ |
| Belkide doğru yere bakmadılar. | Open Subtitles | ربما إنهم لم يبحثوا في المكان الصحيح. |
| Polis soruşturmanın daha başından Jennifer'a odaklandı arabayı kaçırana dönüp bakmadılar bile. | Open Subtitles | ركزت الشرطة على (جنفر) في التحقيقات حتى أنهم لم يبحثوا عن السيارة المسروقة |
| Arkadaşların gittiler ve arkalarına bile bakmadılar. | Open Subtitles | صديقاك فرّا ولم ينظرا خلفهما. |
| Bir daha ona aynı gözle bakmadılar. | Open Subtitles | لم ينظرا إليه هكذا |
| Tatlım, sana hiç bakmadılar mı? | Open Subtitles | حبيبتي ، ألا تتغذي أنتِ هنا ؟ |
| Bir kez olsun bana sevgiyle bakmadılar. | Open Subtitles | ولكنهما أبدا.. ما نظرتا لى بعطف |
| Dolabın altına bakmadılar be. | Open Subtitles | لم ينظروا حتي تحت خزانة الملابس اللعينة |