"baktıklarında" - Translation from Turkish to Arabic

    • ينظرون
        
    • نظروا
        
    • عندما ينظر
        
    • ينظروا في
        
    • عندما بحثوا
        
    Bana baktıklarında en gururlu arkadaşınız ben olacağım Paskalya şöleninde. Open Subtitles وعِندما ينظرون إلىّ, سأكون أكثر الناس زَهواً فى موكِب الفِصح.
    Hafif depresyonlu kişiler, geleceğe baktıklarında bir eğilim görmüyorlar. TED الأشخاص الذين لديهم إحباط معتدل، ليس لديهم أيّ ميل عندما ينظرون إلي المستقبل.
    Etraflarına baktıklarında, diğer insanların hayatlarını, hedeflerini ve isteklerini derin ve zengin bir şekilde 3 boyutlu olarak göremezler. TED عندما ينظرون حولهم، لا يرون بشرا آخرين بحياة شخصية غنية وعميقة وثلاثية الأبعاد مع أهداف وأحلام.
    Gençler, kendilerini yetiştiren insanların gözlerine baktıklarında onları tekrar canlı göreceklerinin bir garantisi yoktu. TED وبمجرد أن نظروا في أعين هؤلاء الذين ربوهم، علموا أنه لا ضمانات على أنهم قد يرونهم أحياء مرة أخرى.
    Bu, olacağını kimsenin beklemediği bir trajediydi. Ancak geriye dönüp baktıklarında, tehlike belirtilerini fark ettiler fakat daha önce kimse bu belirtileri anlamamıştı. TED كانت هذه مأساة لم يتوقعها أحد، ولكن عندما نظروا إلى الماضي، أدركوا وجود علامات منذرة، غير أنهم لم يفهموا ما رأوه.
    RNG: Büyük torunlarımız geri dönüp bize baktıklarında bazı uygulamalarımızla dehşete düşecekler mi? Çünkü onların köle sahibi olan, sapkın yakan, karısını döven, eşcinsel hırpalayan atalarıyız. TED ريبكا: عندما ينظر أحفاد احفادنا إلينا هل سيفزعون بسبب بعض ممارساتنا كما لو أننا كنا لهم سلفًا إمتلكوا الرقيق وحرقوا الهراطقة وضربوا زوجاتهم و قرَّعوا المثليّن؟
    Bu insanlar bize her baktıklarında iki polis katili görecekler. Open Subtitles هؤلاء الناس , كل مرة ينظرون إلينا سوف يرون شرطيين قاتلين
    İnsanlar bana baktıklarında yüzlerini görüyordum. Open Subtitles لقد إعتدتُ على رؤية ذلك في أوجه الناس عندما ينظرون إليّ
    Ama bana baktıklarında ben babanızın yani babamızın.... ...yalancı olduğunu hatırlatmak için varmışım gibi bakıyorlar. Open Subtitles لكن عندما ينظرون إليّ فكأني هذا الشئ الذي يذكرهم أن والدنا كان كاذباً
    Bize baktıklarında gördükleri tek şey, teröristler. Open Subtitles كل الذي يرنوه حينما ينظرون إلينا، أننا إرهابيين
    Gözlerime baktıklarında en kötü rüyalarında bile canlandıramayacakları yerler gördüğümü anlıyorlardı. Open Subtitles عندما ينظرون إلى عينيّ, فهم يعرفون أنني ذهبت إلى أماكن لا يمكنهم أن يستحضروها في أسوأ كوابيسهم
    Tarihin olaylarına dönüp baktıklarında üç olayı konuşacaklar. Open Subtitles و حينما ينظرون إلى الوراء تحديداً في سجّلات التآريخ .. ـ ستجدهم يتحدّثون حول ثلاثة مُعجزات
    İnsanlar bize baktıklarında akıllarında tek bir şey beliriyor. Open Subtitles بعض الناس ينظرون لنا و الكلمات تأتي إل ذهونهم
    Işığın uçsuz bucaksız uzayda ilerlemesi vakit aldığı için gökbilimciler uzaya baktıklarında aslında geçmişe bakıyorlar. Open Subtitles لأن العملية تأخذ زمن ضوئي لتسافر عبر أرجاء الكون كان دائما الفلكيين ينظرون إلى الماضي
    Sana baktıklarında, iç savaşın ortasında yaşamanın bedelini gördüklerinde, Open Subtitles عندما ينظرون إليك على ما كلف العيش في قلب هذا الأمر
    Evin kapı aralığından baktıklarında, bir annenin cadde boyunca koşturup oğlunu kucaklarken ağladığını gördüler. TED عندما نظروا مليًّا من مدخل الكوخ، شاهدوا أُمًّا تركض في الشارع، تبكي وهي تحتضن ابنها.
    ama daha yakından baktıklarında özellikle bunu kesip cilaladıklarında bu taş tam anlamı ile canlandı. Open Subtitles ولكن عندما نظروا عن كثب، بصورة خاصة عندما قامو بقطعه و صقله، هذا الصّخر فعلاً جاء الى الحيّاة.
    O dosyalara baktıklarında bulacakları tek şey senin parayı zimmetine geçirdiğin olur. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي سيعثرون عليه إذا نظروا لتلك الملفات، أنك أنت من اختلس ذلك المال.
    Analist ve finansal insanlar şirketlere baktıklarında, farklı istatistikler hakkında düşünürler. TED عندما ينظر المحللون والمسؤولون الماليون في الشركات يفكرون في العديد من الإحصائيات المختلفة.
    Erkekler bana başka türlü baktıklarında çılgına dönerdin. Open Subtitles كنت تصاب بحالة جنون عندما ينظر إلي الرجال بطريقة خاطئة
    Gözlerine baktıklarında sana inanmalılar. Open Subtitles عندما ينظروا في عينيك.. يجب أن يؤمنوا..
    Ve bölgelerini koruyan uçak gemilerine baktıklarında, bom boş okyanustan başka bir şey yoktu. Open Subtitles و عندما بحثوا في الأفق عن حاملات الطائرات التي غطت إنزالهم لم يشاهدوا آي شيء سوى المحيط الشاسع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more