| Örneğin, bu hayvan fener balığı tarafından yenilir, fener balıklarını mürekkep balığı yer, mürekkep balıklarını ton balığı yer ve ton balığını da biz yeriz. | TED | مثلًا: سمك الفانوس يأكلها والحبار يأكل سمك الفانوس والتونا تأكل الحبار ونحن نأكل التونا |
| Bak iş görür işte. Ringa balığını seviyor değilim ama... | Open Subtitles | هذا قد يفي بالغرض، ليس لكوني أحب سمك الرنجة، لكن... |
| Mercanlarımızın tam ortasında, bu yeşil floresan balığını gördük. | TED | في وسط الشعاب المرجانية، هذه السمكة الخضراء المتوهجة. |
| Ne yazık ki majestelerinin hükümetinin de bir vizyonu var ve bu vizyon dahilinde ya çiftlik balığını kabul edersiniz, ya da eli boş dönersiniz. | Open Subtitles | حسناً , لسوء الحظ, حكومة صاحب السمو ، لديها رؤيتها ايضاً و هذه الرؤية مزرعة السمك او ليس لدينا سمك |
| Daha sonra, Tuscany Büyük Dükü bir köpek balığını incelemesini istedi. | TED | وفي وقت لاحق، طلب منه دوق توسكانا الأكبر تشريح سمكة قرش. |
| Onu balığını görmeye götürüyorum, bu yüzden polise çekilmesini söyleyin. | Open Subtitles | سآخذه لرؤية سمكته لذا بلّغ سيارات الشرطة بالتراجع. |
| Küçük balığını oraya, masanın üstüne koydum. | Open Subtitles | لقد و ضعت سمكتك الصغيره علي مكتبك هناك. |
| Mağara balığını kim gizliyor? | Open Subtitles | من سرق نظر أسماك الكهوف؟ |
| Tatlı su balığını böyle pişirdiğinde daha lezzetli olur. | Open Subtitles | اراهن انة يتذوق سمك الماء العذب عندما يُحرَقُ هكذا0 |
| FULCRUM ajanı neden Koca Mike'ın balığını çalar ki? | Open Subtitles | لماذا عميل الإرتكاز يحاول سرقة سمك المدير مايك |
| Somon balığını üzerlerine salacağımı söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتهــم اني سأفلت عليهم سمك السلمون |
| Sonra bu sinsi yeşil floresan zurna balığını bulduk. | TED | لاحقاً، وجدنا هذه السمكة السحلية المتخفية المتوهجة الخضراء. |
| Onu yakalayıp yüzüğümü alabilirdim ama Ashton Irmağı'nın en zeki yayın balığını da öldürmüş olacaktım. | Open Subtitles | يمكنني أن أبقر احشاء تلك السمكة واستعيد خاتم زواجي لكن بذلك سأقتل أذكى سمكة في نهر آشتون |
| Ya ben şu dil balığını alayım o zaman, güzel görünüyor. | Open Subtitles | تعرف، أنا ساخذ السمك المفلطح انها تبدو جيدة |
| Okunuzla Japon balığını vuracaksınız ve başarılı olursanız Rani sizin olacak. | Open Subtitles | استخدموا الاسهم لــ اصابه السمك الذهبي انجح بذلك و ستفوز بقلب الملكة |
| Bu, yeşil bir floresan balığını ya da herhangi bir omurgalıyı ilk kez görüşümüzdü. | TED | إنها المرة الأولى التي نرى فيها سمكة خضراء متوهجة أو أي حيوان فقاري هكذا. |
| Attığın yalan oltasıyla gerçek balığını tuttun. | Open Subtitles | بطعم صغير من الكذب ان تصيد سمكة الحقيقة فتبلغ هدفنا |
| Çünkü kız arkadaşıyla yattığımı ve balığını öldürdüğümü sanıyor? | Open Subtitles | انه يظن أني نمت مع صديقته السابقة و قتلت سمكته |
| Michael, hayatım! balığını göstersene bize! | Open Subtitles | مايكل عزيزى ، أرنا سمكتك |
| Bucket, çocuğa morina balığını ver. | Open Subtitles | بوكيت ، اعطي الصبى أسماك القد |
| O zamana kadar da balığını ben besleyeceğim. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين، أنا يجب أن أغذّي سمكه. |
| Ertesi sabah aşçı ilk dorado balığını pişirdi. | Open Subtitles | في الصباح التالي اصطاد الطاهي أولى سمكاته |
| TV'de bir köpek balığını öldüresiye dövüyor. | Open Subtitles | يضربون سمكَ القرشِ حتى الموت علناً على الهواء |
| Köpek balığını karaya çıkarmanın normal yolu bu değil. Ama av avdır. | Open Subtitles | إنَّهاليستطريقةطبيعيةلصيد القرش، ولكنَّ الصيد هو الصيد |
| 70 yaşındaki Yogi Okata gizemli ekin çemberlerini ve ve onları yapan kirpi balığını ilk kez keşfeden kişi. | Open Subtitles | يوجي أوكاتا" ذو السبعين عامًا" أول من اكتشف الدوائر البارزة الغامضة وسمكة الينفوخ التي تصنعها |
| Ateşim çaldın Ben de balığını alacağım | Open Subtitles | أنت أخذت نارنا وانا سأخذ أسماكك |
| balığını ye. balığını ye. Balığın ye. | Open Subtitles | كلي سمككِ، كلي سمككِ، كلي سـمككِ، كلي سمككِ |