| Suya batmamayı sağlıyor, ve gemi için bütün yük, ve bataryalar aşağıdan sarkıyor, bir balon gibi. | TED | هذا ينتج كل التعويم، كل الأحمال للمركب، والبطاريات معلّقة هنا في الأسفل. تماما مثل البالون. |
| Haklısınız. Zaten sabaha balon gibi olacak. | Open Subtitles | ربما انت على حق,تنتفخ مثل البالون فى الصباح على اى حال |
| Metan ile yavaşça şişmeye başlardı tıpkı bir balon gibi. | Open Subtitles | فإنه يبدأ ببطء التضخم مع غاز الميثان، مثل، مثل بالون. |
| balon gibi patlayıp durunca nefes alması için boğazında bir delik açtıkları küçük Wendy'nin aksine Stephie'nin hayatından büyük zevk almasını istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنك خططت لتستمتع بهذا لكن هذا كان مثل بالون و كانت لن تستطيع التنفس |
| İlk önce balon gibi şişer sonra kuru üzüm gibi buruşur. | Open Subtitles | أولاً، ينتفخ كالبالون ثم ينكمش كحبات الزبيب. |
| Aynı balon gibi. Son nefeste patlayabilir. | Open Subtitles | كالبالون الملئ بالهواء فينفجر عند النفخ به ثانيةً |
| Bir balon gibi etrafını sarmış. | Open Subtitles | ..يحيطك كالفقاعة |
| balon gibi şişirilip, ...bir ucuna da ahşap bir dübel yerleştiriliyor ki hava dışarı kaçmasın. | Open Subtitles | أنها تنفخ مثل البالون والوتد الخشبى تم ربطه به ليمنع تسرب الهواء |
| Peki, hadi tekrar yap ve ben de şu koca göğüslerini başına geçirip, ...barın etrafında ucu salınmış balon gibi uçmanı sağlayayım. | Open Subtitles | حسناً افعليها مره اخرى وسوف انسف هذين الثديين وساجعلك تطيرين في ارجاء هذا البار مثل البالون المفرغ |
| Bir süre sonra, bir iğne ucu bulup patlayıp sönmeye çalışan, bir balon gibi oluyorsunuz. | Open Subtitles | فالمرء يكاد يصبح مثل البالون بعد فترة والبالون ينظر نحو الدبوس لينخزه ويريحه من الضغط |
| Anevrizma, atardamar çeperinin balon gibi şişmesidir. | Open Subtitles | يحدث هذا عندما تتمدد الاوعيه الدمويه فتضغط علي خلايا المخ مثل البالون |
| Vücudu etle dolu bir balon gibi patladı. | Open Subtitles | جسده انفجرت فقط مثل البالون كاملة من اللحوم. |
| Bu organın kaslı duvarı detrusor kası denen dokudan yapılmıştır, ki bu da mesane doldukça gevşeyerek onun balon gibi şişmesini sağlar. | TED | يتكون الجدار العضلي لهذا العضو من أنسجة تسمى العضلة القابضة والتي تسترخي عندما تمتليء المثانة وتسمحُ لها بالتضخم مثل البالون. |
| Oysa kalkmış, mememi balon gibi sıkıyor. Onu perişan edeceğim. | Open Subtitles | إنه للتو عَصرَ ثديي مثل بالون حسنا، سَأَذْهبُ لتوبيخه. |
| balon gibi, balon gibi sönüyor, bu gönül hep biçare. | Open Subtitles | "قلبي المسكين الأحمق يرفف في السماء مثل بالون طائر" |
| Sonra da kocaman kırmızı bir balon gibi şişerler anasını satayım! Kesin şunu! | Open Subtitles | ثم سينتفخون مثل بالون أحمر كبير توقفوا! |
| Yemek zorundayım, yoksa bir balon gibi şişerim. | Open Subtitles | -يجب أن آكل طعام الأرانب هذا -فإن لم أفعل سأنفجر مثل بالون طقس ! |
| Üç gün önce boğazım gerçekten çok kurudu daha sonra dilimin balon gibi olduğunu hissetim. | Open Subtitles | كان منذ ثلاثة أيام جف حلقي تماماً و شعرت أن لساني ينتفخ كالبالون |
| balon gibi, ve tek yapman gereken pompalamak. - Colee? | Open Subtitles | أنه كالبالون فقط إذا أردته أن يعمل . أنفخه , أنفخه |
| Şişirilmiş bir balon gibi, altı ay sonra çıkıverdi. | Open Subtitles | بعد ستة أشهر خرجت منتفخة كالبالون |
| - balon gibi oldun! - Böğürtlen gibi. | Open Subtitles | أنك تنتفخين كالبالون - مثل العناب - |
| Bir balon gibi sönüverdi. | Open Subtitles | لقد إختفى كالفقاعة. |