| Sev ya da sevme, bana bıraktığı tek miras o. | Open Subtitles | يعجبني أم لا هذا هو الإرث الوحيد الذي تركه لي |
| Yeni arkadaşım, bana bıraktığı adamı öldürmeye karşı koyamayacağımı düşünmüştü. | Open Subtitles | "اعتقد صديقي الجديد بأنّني لن أقاوم الصيد الذي تركه لي" |
| Bu Çin porseleni ve danteller de. Babamın bana bıraktığı 50 altını unutmayalım. | Open Subtitles | وأمتلك كل هذه الأواني الخزفية والمفروشات الكتانية وخمسين جنيهاً ذهبياً تركها لي أبي |
| Tefeciye kamyonetimi, motosikletimi National Steel gitarımı büyükbabamın bana bıraktığı pul koleksiyonunu sattım. | Open Subtitles | لقد رهنت شاحنتي ودرّاجتي وغيتاري الثمين ومجموعة طوابع بريدية تركها لي جدّي |
| Annem iki yıl önce öldüğünde bana bıraktığı tek şey. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي تركته لي أمي بعدما توفيت قبل سنتين |
| Ve bir daha asla insanların ne düşündüklerini görmediğim halde onun bana bıraktığı kalıcı bir hediye vardı. | Open Subtitles | ولم اعرف بما كان يعتقد الناس به ترك لي هدية دائمة |
| bana bıraktığı yetenekleri kullanmak istedim. | Open Subtitles | كنت أرغب باستخدام موهبتها التي تركتها لي |
| Bu büroyu da o öldükten sonra bana bıraktığı parayla açtım. | Open Subtitles | أنشأت المكتب من المال الذي تركه لي بعد وفاته |
| Bilmem. bana bıraktığı bu şeyi geri vereceğim. | Open Subtitles | لا أدري، سأعطيه هذا الشيء الذي تركه لي |
| Bu zarfta amcamın bana bıraktığı miras yazıyor. | Open Subtitles | هذا الظرف يحوي ورث تركه لي خالي |
| Babamın bana bıraktığı para ne zaman elime geçecek? | Open Subtitles | متى سأحصل على الأموال التي تركها لي أبي؟ |
| Babamın bana bıraktığı para ne zaman elime geçecek? | Open Subtitles | متى سأحصل على الأموال التي تركها لي أبي؟ |
| Babamın bana bıraktığı altın saati bile. | Open Subtitles | حتى الساعة الذهبية التي تركها لي والدي |
| - bana bıraktığı yüzükten mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | تعنين ذلك الخاتم الذي تركته لي |
| bana bıraktığı miras buydu. | Open Subtitles | كان هذه تركته لي. |
| bana bıraktığı miras buydu. | Open Subtitles | كان هذه تركته لي. |
| Duncay, bana bıraktığı hisseden feragat edebilirim, fakat eğer bunu yaparsam, Mike Hunt'ın üzerindeki etiketleri kıçına basacak kimse olmayacak. | Open Subtitles | دنكي أنا سأتقاعد لو أنه ترك لي أسهم ولكن إذا تقاعدت .. لن يكون هناك أحد ليراقب حركات هنت مايك معك |
| Sevgili kocamın bana bıraktığı küçük kozmetik şirketini kozmetik imparatorluğuna çevirdim. | Open Subtitles | زوجي العزيز ترك لي شركة مستحضرات تجميلية صغيره والتي حولتها الى امبراطورية شركات تجميل |
| Babamın bana bıraktığı sesli mesajı dinle. | Open Subtitles | مجرد الاستماع إلى البريد الصوتي أبي ترك لي. |
| Annemin bana bıraktığı mücevher buralarda bir yerlerde biliyorum. | Open Subtitles | اعلم ان المجوهرات التي تركتها لي امي هي هنا في مكان ما |
| Bill'in bana bıraktığı araziden birkaç dönüm satabilirim. | Open Subtitles | استطيع ان ابيع ذلك الجزء من الارض الذي تلك الفاتورة تركتها لي |