| Makine traşı istemiyorum, ayrıca bana benzeyen biri de görmüyorum. | TED | لا أريد قصّة شعرٍ قصيرة، ولا أستطيع تخيّل شخصٍ يشبهني |
| Buradan geçen ve tıpkı bana benzeyen bir adam gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت شخصاً يركض من هنا إنه يشبهني تماماً |
| Bu sefer bana benzeyen birini bulmaya çalışın. | Open Subtitles | حاول ايجاد شخص ما يبدو مثلي في هذا الوقت |
| Sorun şu ki bana benzeyen herkese karşı tetikte bekliyor olacaklardır. | Open Subtitles | المُشكلة هي , جميعهم لديهم مراقبين لأي شخص يبدو مثلي |
| bana benzeyen en azından bir tarafı olmalı. | Open Subtitles | على الأقلّ يجب أن تكون لديه ميزة واحدة تشبهني. |
| Demek tıpkı bana benzeyen o vücut parçalarını yanlış anladım. | Open Subtitles | حسناً, أنا أسئت فهم شحنة من قطع الغيار تشبهني |
| bana benzeyen birçok kişi için annelik gerçekten ne anlama geliyor yas tutmakla eş anlamlı mı? | TED | ماذا تعني الأمومة حقًا، عندما وبالنسبة إلى العديد ممن يشبهونني الأمومة هي مرادف لحالة الحداد؟ |
| Bugün çevreme bakıyor ve güzel binaları bana benzeyen ve benzemeyen öğrencileri görüyorum ve kendimi tüm bu olasılıklarla bunun bir parçası olduğum için ne kadar şanslı olduğumla ve şu an dünya da olmak istediğim bir yer olmamasıyla şaşkına dönmüş hissediyorum. | Open Subtitles | اليوم انظر حولي، وأرى مبانٍ جميلة، وأرى طلاّبٍ يُشبهوني تماماً ولا يُشبهوني، وأشعر أنّي... مصعوقة... |
| Kaybolmasının üzerinden 20 yıl geçen ve bana benzeyen çocukla. | Open Subtitles | و الذي يشبهني تماماً منذ 20 سنة وذلك قبل أن يختفي |
| Sanki bu bana benzeyen ve benim gibi konuşan insanı izliyorum, ama artık o kişi ben değilim. | Open Subtitles | كأنني أشاهد شخصاً يشبهني ويبدو مثلي ولكنه ليس أنا |
| Şehrin girişinde nöbet tutup, hırsızları korkutup kaçıracak bana benzeyen bir figür. | Open Subtitles | شكل يشبهني يستطيع حراسة طرف البلدة ويخيف اللصوص |
| İlk başlarda tıpkı bana benzeyen biri olduğunu sanmıştım, beni tanıyan birine yalan söyleyecek kadar ve beni tanımayan birine blöf yapacak kadar aptal. | Open Subtitles | بالبداية، حسبتُك أحدًا يشبهني نوعًا ما، ليس شبهًا كافيًا لخداع أحدٍ من معارفي، لكنّه كافيًا لخداع أولئلك غير العارفين. |
| Tıpkı bana benzeyen siyahi bir adam saldırıp bu döküntü minibüsün içine tıktı bizi. | Open Subtitles | كان هناك رجل أسود يشبهني تماماً، هاجمنا ووضعنا في مؤخرة هذه الشاحنة الخردة. |
| Mutlu mu, üzgün mü, anlaşmazlık içinde mi yoksa bana benzeyen bir oyuncağa iğne mi saplıyor? | Open Subtitles | هل هي سعيدة ام حزينة ام متضاربة ام تقوم بتثبيت المسامير في دمية؟ هذا الامر يبدو مثلي |
| Ama o ben değildim, o bana benzeyen bir Şekil Değiştirendi. | Open Subtitles | هذا كان متحوّلاً يبدو مثلي |
| Nathan, hayatta mısın bilmiyorum ama bu mesajı alırsan, bana benzeyen birine karşı çok dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | لا أعرق يا (ناثان) لو أنك حي أو ميت , لكن لو وصلتك هذه عليك أن تحذر من شخص يبدو مثلي تماماً |
| İçeride aynı bana benzeyen tek kişi o olacak. | Open Subtitles | هيا , ستكون الوحيدة التي تشبهني تماما ً |
| bana benzeyen, benim gibi konuşan bir kadını değerlendirmiş olabilirsin... | Open Subtitles | حسنا ,انتِ ربما قيمتي امراءه تشبهني |
| Chicago'daki bir arkadaşımdan mektup aldım alışveriş yapıyormuş, ve aynı bana benzeyen bir manken görmüş. | Open Subtitles | تلقيت رسالة من صديقة لي في (شيكاغو)، كانت تتسوّق ورأت عارضة تشبهني تماماً |
| bana benzeyen. | Open Subtitles | الفتاة التي تشبهني. |
| Dışarıda bana benzeyen kaç adam var, biliyor musun? | Open Subtitles | أوتعلم عدد الأشخاص الذين يشبهونني في الخارج؟ |