"bana iyilik" - Translation from Turkish to Arabic

    • لي معروفاً
        
    • لي بمعروف
        
    • لي بخدمة
        
    • لي خدمة
        
    • لي معروفا
        
    • لى بمعروف
        
    • بمعروف لي
        
    • لي بصنيع
        
    • لي معروف
        
    • أسديتني معروفاً
        
    • بي معروفاً
        
    • بمعروفٍ لي
        
    • تسديني معروفاً
        
    bana iyilik yapıp, Max'i ölü insanlardan uzak tutun, tamam mı? Open Subtitles وقدم لي معروفاً , ابق ماكس بعيداً عن الأموات , اتفقنا
    Kessler, bana iyilik yapıp, etrafımda dolanmaya bir son ver. Open Subtitles كيسلر، اصنع لي معروفاً وتوقف عن العبث معي
    bana iyilik yapmış olurdunuz, lütfen. Birileriyle konuşması gerek. Open Subtitles ستقوم لي بمعروف كبير أرجوك ساعده هو يحتاج للتحدث إلى أحد
    FBI'da bana iyilik borcu olan bir dostum var. Open Subtitles لدي صديق في مكتب الأبحاث الفيدرالية والذي يدين لي بمعروف
    bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. Open Subtitles عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة
    İnan bana, dostum, beni öldürürsen bana iyilik yapmış olursun. Open Subtitles وسيقتلني بنفسه صدقني يا صاح ستسدي لي خدمة كبيرة
    Zoe, düşündüm de aslında sen bana iyilik ettin. Open Subtitles زوي , لقد فكرت في الامر والحقيقة انه000 اسدي لي معروفا
    Merkezdeki bir dostumun bana iyilik borcu var. Open Subtitles لدي صديق مدين لى بمعروف
    FBI buraya gelmekle bana iyilik etti. Open Subtitles مكتب التحقيقات الفيدرالي قام بمعروف لي بوجوده هنا
    bana iyilik yaptığını söylemişti. Çıkardığı yangından kalan hasarı temizleyecekti. Open Subtitles قال بأنه يسدي لي معروفاً يصلح الضرر من الحريق الذي تسبب به
    Eğer ben başaramazsam ve bana iyilik yapmak istiyorsan pazarlığı geciktir yeter. Open Subtitles أتعلم ، لو كنت أنا الشخص الذي لن ينجو و تريد حقاً أن تصنع لي معروفاً قم بأخذ نصيبك من الصفقة
    Güzel.. bana iyilik etmiş olursun. Open Subtitles ستصنعين لي معروفاً بذلك أستطيع الإعتناء بنفسي
    Dostum bana iyilik yapıyorsun. Ayrıca sana borçluyum. Open Subtitles أنت تقدم لي معروفاً إضافة إلى أني في فريقك
    Şimdi, orada bana iyilik borcu olan bir gardiyan var. Open Subtitles أعرف حارسًا هناك يدين لي بمعروف.
    Hayır dev büyüklüğünde bir şeyler yapmalısın. Ve şanslısın ki bana iyilik borcu olan "Dev" arkadaşlarım var çünkü onlar "San Fransisco Devleri". Open Subtitles لا، عليك أن تفعل شيئاً "ضخماً" ولحسن حظك، لدي أصدقاء ذو شأن "ضخم" مدينون لي بمعروف "ضخم"
    bana iyilik borcu olan birini tanıyorum. Open Subtitles وأنا أعرف من يدين لي بمعروف
    bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. Open Subtitles عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة
    ITB'de bir dostum var. bana iyilik borcu vardı. Open Subtitles لديّ صديقة تعمل بشركة الإتصالات، إنها مدينة لي بخدمة.
    bana iyilik borcun olduğunu hatırlatmana gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج تذكيراً بأنّكِ مدينةٌ لي بصنيع.
    Senden yaşlı olduğum için benle yaşayarak bana iyilik yaptığını düşünüyorsun değil mi? Open Subtitles ‎أم أن السبب أنني أكبر منك ‎أنت تصنع لي معروف بأنك تعيش معي
    bana iyilik yaptın. Son dakikada haber vermiştim hem de. Open Subtitles أسديتني معروفاً بحضوركِ بآخر لحظة
    Sadece bana iyilik yapıyorlardı. Open Subtitles لقد كانوا يفعلون بي معروفاً لا , لا , فهمت فهمت
    Sanki bana iyilik yapıyormuş gibi seni buraya getirdi. Open Subtitles يأتي بكِ إلى هنا وكأنه يقوم بمعروفٍ لي
    Bekletmenin sebebi, sana yaptığım iyiliği kabul etmek yerine sen bana iyilik yapıyormuş gibi görün diye mi? Open Subtitles تريد أن تبقيني متعلقاً، لتبدو كأنك تسديني معروفاً... بدلاً من أن تتلقاه أنت...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more