| bana izin verirseniz, bu majestelerinin ziyaretinin yol güzergahı. | Open Subtitles | لو سمحت لي , هذا مخطط سير الرحلة لزيارة جلالته |
| Eğer bana izin verir misin, l sonra gitmek için bir kez daha şeytan var. Tamam mı? | Open Subtitles | إذا سمحت لي لدي مشعوذ آخر لأقضي عليه ، حسناً ؟ |
| Kendime kalkmam için yalvardım, sana gitmek için fakat aklım bana izin vermedi. | Open Subtitles | لقد ترجيت نفسي لأنهض , لأتي إليكِ لكن , عقلي لم يسمح لي |
| Hala ölmeye çalışıyorum, ama bana izin vermiyorlar. | Open Subtitles | وأظل تحاول أن تموت ، لكنهم لن اسمحوا لي. |
| Eğer bana izin verirsen, onunla konuşman için sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتكِ في التحدث إليه إذا سمحتِ لي |
| Hep bir cerrah olmak istemişimdir ama heyet bana izin vermedi. | Open Subtitles | أردت دائماً أن أكون جراحاً و لكن السلطات لم تسمح لي |
| Eğer ben böyle davransaydım, asla bir yasal temsilci olarak bana izin vermezdiniz. | Open Subtitles | واذا سمحت لي ,انت لن تقبل بمثل تلك التصرفات من محاميا قانونيا |
| Şimdi, bana izin verirsen ekibimle bu durumu tartışmam gerek. | Open Subtitles | الآن إذا سمحت لي سأقوم بمناقشة الأمر مع الفريق الطبي العامل |
| Eğer bana izin verirseniz, ülkemiz size minnettar kalacaktır. | Open Subtitles | ودولتنا ، حسنا ، أنا واثقه سوف تكون ممتنه لك لو سمحت لي |
| Bunu, doktorum olarak söylüyor ve bana izin veremez. | Open Subtitles | فيقول إنه كطبيبي لن يسمح لي بالقيام بذلك |
| bana izin verir bilgelik. | Open Subtitles | والذي يسمح لي بالقول لك بأن تودع حقوك في الحرية |
| Ben ordudayken saç kesmek istedim ama titrek ellerim yüzünden bana izin vermediler. | Open Subtitles | قلت أردت أن قص الشعر في الجيش، كنهم لن اسمحوا لي بسبب يدي هشة. |
| Şimdi senin hayatını kurtarmam için bana izin vermelisin. | Open Subtitles | الآن حان الوقت بالنسبة لك اسمحوا لي أن حفظ لك. |
| Çoklu kişilik bozukluğunu tedavi etmek yıllarca sürebilir; ama bana izin verirsen, sana yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | قد يستمر أمر علاج تعدد , الشخصيات عدة سنوات , لكن لو سمحتِ لي يمكنني أن أساعدكِ |
| Bu konuda sana yardım edebilirim, ama bana izin vermelisin. | Open Subtitles | بإمكاني مساعدتك على تخطّي هذا, لو سمحتِ لي. |
| Hep bir cerrah olmak istemişimdir ama heyet bana izin vermedi. | Open Subtitles | أردت دائماً أن أكون جراحاً و لكن السلطات لم تسمح لي |
| Şİmdi bana izin vermezsen sana ulaşamam. | Open Subtitles | اود ان انقذك الان , ولكن لا استطيع ان لم تسمح لي |
| Ve eğer sen de beni seviyorsan, yapmam gerekeni yapmak için bana izin ver. | Open Subtitles | و إذا كنت تحبني، فسوف تدعني أفعل ما علَّي فعله ماذا بشأننا ؟ |
| Onunla konuşup yardımcı olabileceğimi anlamasını sağlasaydın yalnızca bana izin verseydi... | Open Subtitles | إذا تحدثتي معه وجعله يدرك انني أستطيع المساعدة إذا سمح لي |
| Hep yanındayım..bana izin ver sadece | Open Subtitles | لم أكن متواجد لك وانت تنضجين ولكن يمكننى الان إن سمحت لى بهذا |
| bana izin verir misiniz? Maurine. - Geliyorum. | Open Subtitles | يجب أن أقدم الفقرة التالية هلا سمحتم لي ؟ |
| Kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ama o bana izin vermiyor. | Open Subtitles | احاول التطوير من نفسى , لكنه لا يدعنى افعل ذلك |
| Korkarım ki arkadaşınızın başı büyük belada. Beni her dışarı çıkardıklarında, hatta bana izin verdiklerinde denedim. | Open Subtitles | أخشى أن صديقتكم في مشكلة. حاولت الاتصال, لكنه لم يدعني , حاولت |
| bana izin verirseniz... | Open Subtitles | اذن اذا تعذروني |
| Sonra dövüş için bana izin verecekler. | Open Subtitles | سيجعلونى أعود للعب |