| Tamam, senden Fidelity Mutual bankasının iç mimarisini Chicago'daki soyulmamış bütün bankalarla karşılaştırmanı istiyorum. | Open Subtitles | يتضخم مستفيداً من تصميم البنك حسناً أحتاج منك ان تقارن لي كل تصاميم البنوك والأبعاد الداخليه للتصاميم للبنوك التي سرقت |
| Hazine spekülasyonla ilgili olarak ve petrol ve emlak sektörlerinde güven artırıcı ne yapabileceklerine dair bankalarla görüşmeler yapıyor. | Open Subtitles | ان وزارة الخزانة تتكلم مع البنوك عن المضاربة فى البرصة وما يستطيعوا ان يفعلوا لتعزيز الثقة فى مجالى الاسكان والنفط |
| Bizden tedirgin olmayan bankalarla yeterince meşgul olacağını zannediyorsun. | Open Subtitles | تجعل المرء يعتقد أنها ستكون منشغلة بأصحاب البنوك دون القلق حيالنا |
| - Sen Edith'sin, değil mi? - Arkadaşlarıma Londra'daki bankalarla bağlantım olduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | لقد أخبرنيّ لكيّ أخبر رفاقيّ أنّ لديّ معارف مصرفية في "لندن". |
| Londra'daki bankalarla bağlantın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ لديكِ معارف مصرفية في "لندن" إنكلترا"،". |
| Üstelik, bankadan konuştuğunuzu duydum. bankalarla oldukça iyiyimdir. | Open Subtitles | كما أني سمعتك تقول شيئاً حول مصرف أنا جيدة جداً بشأن المصارف |
| Böylece bütün gün bankalarla görüştük. | Open Subtitles | ولهذا ، كنا نجتمع بالبنوك طوال اليوم |
| Sana ihtiyacım yok.Seninkinden daha iyi bankalarla temasım var. | Open Subtitles | أتظن أنني بحاجتك؟ ، لديَّ علاقات مع البنوك أكثر من جميع علاقاتكَ في حياتك. |
| Küresel bankalarla iş yaptı. | TED | فعله رجال الأعمال مع البنوك العالمية. |
| Bu aralar bankalarla biraz problemim var da. | Open Subtitles | حالياً، أنا أتنقل بين البنوك نوعاً ما |
| Bu aralar bankalarla biraz problemim var da. | Open Subtitles | أنا نوعاً ما بين البنوك.. الآن |
| Yıllardır bankalarla çalışıyorum. | Open Subtitles | تعاملت مع البنوك منذ زمنٍ طويل. |
| bankalarla ilişiğimizi kesmeliyiz. | Open Subtitles | سيكون علينا افلاس البنوك |
| Evet, ama bankalarla ilgili değil. | Open Subtitles | أجل، و لكن ليس حول البنوك |
| İngiltere'den gelmiş olabilirsin, ama kraliyetten değilsin ve bankalarla da bağlantıların yok. | Open Subtitles | ـ ربما إنكِ من "إنجلترا"، لكن ليس من العائلات الفخمة و ليس لديكِ معارف مصرفية. |
| Başkan yanındakilerle birlikte çeşitli sayıdaki yerel bankalarla temerrüde uğramış kredilerle Lennox Gardens sakinlerini geçici kiracılarla değiştirme teklifini sunmak için görüştü. | Open Subtitles | ضم العمدة القوى بعدد من المصارف المحلية لعرض منازلهم كقروض أساسية كإيجار مؤقت لتغيير |
| En başta bankalarla sorunları yaratanlar tarafından iyi insanlar evlerini terketmeye zorlanıyor. | Open Subtitles | أشخاص طيبون أجبرو على الإخلاء من منازلهم ممن خلقو المشكلة أصلاً مع المصارف |
| bankalarla ilişiğimizi kesmeliyiz. | Open Subtitles | أعني، إنهم سوف يدمرون المصارف. |
| Bütün gün bankalarla toplantılara girdik. | Open Subtitles | ولهذا ، كنا نجتمع بالبنوك طوال اليوم |
| Uluslararası bankalarla olan bağı gözetleme fotoğrafları... | Open Subtitles | صِلاته بالبنوك العالمية، صور المراقبة... |