| Buna mikro-basım deniyor. Maliye Bakanlığı, banknotların fotokopisi çekilmesin diye böyle yapıyor. | Open Subtitles | تسمى الطباعة الصغرى,خدعة قامت بها وزارة الخزانة لمنع نسخ الورقة النقدية الأمريكية |
| Bakanlık basılan ve geri verilen banknotların listesini tuttu. | Open Subtitles | لقد احتفظت المالية بقائمة لكل الأوراق النقدية التي نشرت وأستبدلت |
| Bakanlık dahil bir çok kişi bu banknotların kaybolduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ولذا فأغلب الناس،بما فيهم المالية يعتقدون ان الأوراق النقدية التي لم بقيت اما ان تكون فقدت او دمرت |
| O kasayı açarsan banknotların yarısı yırtılır. | Open Subtitles | افتح تلك الخزنة و ستدمر نصف اوراق المصرف |
| Kasayı açarsınız ama banknotların yarısı parçalanır. | Open Subtitles | افتح تلك الخزنة و ستدمر نصف اوراق المصرف |
| Şüphe edilmez bir yetkiliden banknotların işaretli olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | حسنا لقد وردتني هذه المعلومة التي لايمكن أن أكذبها أن تلك الفواتير قد تمّ تعليمها |
| Çünkü hatırlarsan bütün banknotların seri numarası ardışıktı. | Open Subtitles | ...لأنك إذ كنت تذكر فإن كل الأرقام التسلسلية على تلك الفواتير كانت متتابعة |
| Böylelikle Bank of England banknotların gerçekliğini garanti eder. | Open Subtitles | "بنك إنجلـترا" يمنح ضماناً بأن الأوراق النقدية سليمـة. |