| Şehri severim. Banliyöler içimi daraltır. | Open Subtitles | أحب المدينة، بينما تصيبني الضواحي والمحافظات بالكآبة. |
| Banliyöler o kadar homojen olurlar ki ergenler tahmin edilebilir ve düzenli bir şekilde isyan ederler: | Open Subtitles | لأن سكان الضواحي متجانسون مع بعضهم, فإن المراهقون كانوا ينون التمرد بطرق منتظمة و معروفة |
| Evet Banliyöler pek çok umudunu yitirmiş adamla doludur. | Open Subtitles | نعم، الضواحي مليئة بالرجال الذين فقدوا الأمل |
| Banliyöler hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | و حفلات الشواء على سيارات مشتركة أنت لا تعلم شيئا عن الضواحي |
| - Banliyöler ve anayollara da, sen bakacaksın. | Open Subtitles | ... وأنتِ أيضاً ستغطي الضواحي والطرق السريعة |
| Banliyöler, iyi niyetli kişilerle doludur... | Open Subtitles | تمتليء الضواحي بنوع معين من الغباء |
| Evet, Banliyöler günahkarlarla doludur. | Open Subtitles | أجل ، الضواحي مليئة بالمُخطئين |
| Ve Banliyöler, ne kadar beyaz politikacıları severler. | Open Subtitles | أوه. الضواحي... لكم يحبون السياسيين البيض البشرة. |
| Banliyöler çok güzel ve sakindir. | Open Subtitles | انها لطيفة جدا و... الهدوء هنا في الضواحي |
| - Banliyöler orada. | Open Subtitles | الضواحي تقع خارج المدينة |
| - Güneydeki Banliyöler. | Open Subtitles | - الضواحي الجنوبية- |
| Banliyöler. | Open Subtitles | الضواحي |