| Barış Gücü'ne katılmak için sabırsızlanıyordum ve babam kadar mükemmel bir adamla asla karşılaşamayacağımı düşünüyordum. | Open Subtitles | عندما كنت لا أستطيع أن أنتظر للإنضمام إلى كتائب السلام وكنت أعتقد أنى لن اجد شخص فى عظمه أبي |
| - Barış Gücü'ne katılabilirmiş. | Open Subtitles | إنه يفكر بالإنضمام إلى كتائب السلام. |
| Bu programın adı Amerika için Programla, ve bu biraz teknoloji dahileri Barış Gücü gibi bir şey. | TED | البرنامج يدعى البرمجة لأجل أمريكا، وهو أمر يشبه نوعا ما فيلق السلام لمهووسي التكنولوجيا. |
| Bu kaset, Nijerya'daki bir Barış Gücü çalışanı tarafından çekildi. | Open Subtitles | تم تسجيل هذا الشريط من قبل شخص في فيلق السلام في نيجيريا. |
| Barış Gücü'ndenim. | Open Subtitles | أنا في فرق المساعدة |
| Barış Gücü'ndenim. | Open Subtitles | أنا في فرق المساعدة |
| Şimdi Barış Gücü, Mısır, egzotik yemekler yapmak bilim, seks. | Open Subtitles | اذا فيلق السلام , مصر , وطبخ الاطعمة الغريبة العلم , والجنس |
| Sonra Barış Gücü'yle birlikte Nikaragua'ya gittik. | Open Subtitles | ثم كنا في نيكاراغوا مع فيلق السلام. |
| Eğitimi geride kalan bölgelerde eğitim veren üniversite mezunları. Benim kuşağın Barış Gücü gibi. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} خريجو الجامعة الذين يدرّسون في مناطق تعليمية ضعيفة الأداء، كـ"فيلق السلام" لجيلي. |