| Tüm yolları kontrol altına aldık, köy yollarına barikatlar koyduk. | Open Subtitles | قمنا بتغطية كل الطرق السريعة و حواجز على الطرق الريفية |
| Bölge dahilinde 66. Otoyoldan Dulles' a kadar caddelere barikatlar kuruldu. | Open Subtitles | لقد أقاموا حواجز طرقية بالحي من شارع 66 الى شارع دولز |
| barikatlar kuruldu, devriyeler dışarıda. Herşey olabildiğince sessiz. | Open Subtitles | حواجز الطرق قائمه والدوريات تجوب بالخارج، كل شيء كأفضل مايمكن |
| Şehir merkezini ele geçirdiler, barikatlar kurdular tren istasyonlarını ve telefon santralini işgal ettiler. | Open Subtitles | سيطروا على مركز المدينة وأقاموا الحواجز.. احتلوا محطات السكة الحديد ومكاتب الهواتف. |
| Bana lobideki barikatlar için yardım edecekti. | Open Subtitles | من المفترض ان تساعدني في اصلاح الحواجز في اللوبي |
| barikatlar kurup tüm alanı kapattılar. | Open Subtitles | لقد أقاموا الحواجز على الطرق وأغلقت المنطقة بالكامل |
| Hendekler kazildi, kum torbalari dolduruldu, barikatlar kuruldu. | Open Subtitles | حُفرت الخنادق، وتم تعبئة أكياس الرمل وأقيمت المتاريس |
| DNA örneği toplamak için şehrin dört bir yanına kurulan barikatlar konusunda da mı yok? | Open Subtitles | ولا حتّى عن نقاط تفتيش الحمض النوويّ التي تظهر في كافة أنحاء المدينة؟ |
| Devriye ekiplerini iki katına çıkardık ve şehrin sınırlarına barikatlar kurduk. | Open Subtitles | لقد ضاعفنا نوبات المراقبة على الطريق السريع و أقمنا حواجز عند حدود كل مقاطعة |
| Şehrin her yerinde barikatlar var. | Open Subtitles | ثمّة حواجز في جميع أرجاء المقاطعة. ستضطّر للمكوث هنا الليلة. |
| Lanet barikatlar. Onlara barikat kurmalarını söylemiştim. | Open Subtitles | حواجز الطرق اللعينة طلبت منه أن يبقيها في مواضع مناسبة |
| Eğer şimdi şehre geri dönüyorsak barikatlar olmalı. | Open Subtitles | والآن إن كنا عائدين للمدينة فهذا يعني حواجز الطرق |
| - Alarm verilecek, tüm yolda barikatlar kurulu olacak. | Open Subtitles | هل ترى, في اللحظة التي يعمل بها الإنذار سوف يكون هناك حواجز على الطرق |
| Polis, 5 millik alana barikatlar kuruyor. | Open Subtitles | شرطة الولاية تقوم بنصب حواجز الطرق في دائرة نصف قطرها 5 ميل |
| Bu noktadan sonra, ona karşı etki yapacağız ama barikatlar ve medya helikopterleri onun bize karşılık vermesi için kuruldu. | Open Subtitles | لغاية الان كنا نجري ردود فعل عليه لكن الحواجز الطرقية و العاصفة الإعلامية أُعدت لجعله يقوم برد الفعل علينا |
| Bu barikatlar biz geldiğimizde vardı. | Open Subtitles | هذه الحواجز كانت موجودة عندما وصلنا إلى هُنا. |
| O şeyi dışarıda tutan bu barikatlar aynı şekilde içeride tutacaktır. | Open Subtitles | الحواجز نفسها التي منعت ذلك المخلوق من الدخول، نفسها التي تمنعه من الخروج إذا دخل إلى هُنا. |
| barikatlar güney ve batı cephesini tutacaktır. | Open Subtitles | يجب على الحواجز أن تصمد في الجنوب والغرب, |
| barikatlar şurada ve şurada kuruldu ama özel harekat birliğindense büyük ihtimal yukarı tırmanır ve etrafından dolaşır. | Open Subtitles | قمنا بوضع الحواجز هنا وهنا ولكنّ بما إنّه عميل سابق فسيقوم بسلك طرق جانبية ، هل استدعينا المروحيات ؟ |
| Hava ısınsa bile barikatlar hemen erimedi. | Open Subtitles | ،و حتى عندما يصبح الجو أدفأ لا تذوب الحواجز دفعةً واحدة |
| Yollara barikatlar kuruldu. | Open Subtitles | تم نصب المتاريس. |
| Ana güzergâhlara barikatlar kurduk. | Open Subtitles | اسمع، وضعنا نقاط تفتيش عند جميع الطرق العامة |