| Vali Willy Brandt eğer bariyerlere saldırırlarsa, kan döküleceği endişesiyle kalabalığı sakinleştirmeye çalıştı. | Open Subtitles | حاول العمدة فيلي ،برانت تهدئة الحشود فقد خشى من أن تسفك دمائهم إذا ما هاجموا الحواجز |
| İnsanlar gölleri, kanalları yüzüyor, trenlerin altına gizleniyor, arabalara saklanıyor, ateş altında bariyerlere tırmanıyordu. | Open Subtitles | ،سبح الناس عبر البحيرات ،والقنوات، تشبثوا بأسفل القطارات تخفوا داخل السيارات، تسلقوا الحواجز تحت ضرب النار |
| Tüm birimler, bariyerlere doğru geri çekilin. | Open Subtitles | كلّ الضباط، تنحوا وتراجعوا إلى الحواجز. |
| Yoldan çıkıp, kenardaki beton bariyerlere çarptın. | Open Subtitles | صدمت سيارتك الكاديلاك بحاجز خرساني خارج مرفقات عامة |
| bariyerlere çarpıyor. | Open Subtitles | فقدت السيطرة واصطدمت بحاجز سكة حديد. |
| Bak bence o trenleri hattın sonundaki bariyerlere çarptıracak. | Open Subtitles | تخميني أنه سيصدم القطار بالحواجز عند آخر السكة |
| Yurttaşlar, bariyerlere! | Open Subtitles | أيُّها المواطنون, لتتوجهوا إلى الحواجز |
| Yurttaşlar, bariyerlere! | Open Subtitles | أيُّها المواطنون, لتتوجهوا إلى الحواجز |
| Bildiğin bariyerlere benzemez! | Open Subtitles | ! إنه ليس بحاجز بسيط |
| Kendini bariyerlere ya da bana fırlatmadığı için şanslıydı. | Open Subtitles | أنه لم يصطدم بالحواجز أو بي |