| Bak, onlar basit insanlar. Bunlar onlara hiç birşey ifade etmeyecekti. | Open Subtitles | إنظروا , إولاء أناس بسطاء هذه الأشياء , لن تعني الكثير بالنسبه لهم |
| - yani, konuşabilecek biri gibi. - Onlar basit insanlar. | Open Subtitles | أحد ما لكي أكلمه - لقد كانوا أناس بسطاء - |
| Bunlar basit insanlar, Henry, fakir insanlar. | Open Subtitles | هؤلاء هم أناس بسطاء يا " هنرى " ، مساكين |
| basit insanlar çoğu zaman eğitimlilerden daha duygusal oluyor. | Open Subtitles | الانسان البسيط غالبا ما يكون لديه حس أفضل من المتعلم |
| basit insanlar çoğu zaman eğitimlilerden daha duygusal oluyor. | Open Subtitles | الانسان البسيط غالبا ما يكون لديه حس أفضل من المتعلم |
| Sadece basit insanlar kaldı, çiftçiler ve balıkçılar. | Open Subtitles | ما بقي منا فقط رجال بسطاء مزارعون وصيادو السمك |
| Sen de benim ailemin basit insanlar olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أنت أيضا أن والداي أناس بسطاء |
| Sen de benim ailemin basit insanlar olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقد أنت أيضا أن والداي أناس بسطاء |
| Onlar saf insanlar, basit insanlar. | Open Subtitles | اٍنهم أناس بسطاء و أمناء |
| Soygunları içlerinden biri yaptığını öğrensem, şaşırmam. Eğitimsiz, basit insanlar mı? | Open Subtitles | رجال بسطاء غير متعلمين ؟ |